Üretimde yerlilik oranı
yüzde 90’larda
Ayvaz olarak 10 yıldır denizcilik sektöründe faaliyet gösterdiklerini anlatan Acar, “Özellikle gemilerde egzoz sistemlerinde kullanılan kompansatörler, seviye gösterge sistemleri, hortumlar, kondenstoplar ve vana gruplarında her yıl yükselen bir trendimiz var. Sektörde birçok oyuncu ile ilişkilerimiz iyi düzeyde. Hem satış öncesi hem de satış sonrası hizmetlerle firmaların yanındayız. Marine gruplarında sattığımız ürünlerde yerlilik oranımız yüzde 90’larda,” şeklinde konuştu. Son yıllarda MİLGEM projelerinde artış gözlemlendiğini kaydeden Acar, “Burada yerli bir firma olmamızın avantajlarını her zaman görüyoruz. Bu tarz projelerin yaygınlaşması hem ana hem de yan sanayi için önemli,” dedi. Portföylerindeki ürünlerin sertifikalı olduğunu ifade eden Acar, “Sattığımız ve üretmiş olduğumuz ürünler belirli bir klas notasyonuna tabi. Ayrıca mevcut ürünün başka bir ülkede sertifikası varsa, kullanıcı bu ürünü oradan da tedarik edebilir,” dedi.
Ar-Ge ile üretimdeki katma
değeri artırdı
Deniz suyunu tatlı suya çevirmede kullanılan su arıtma sistemleri alanında üretim yaptıklarını kaydeden SEAMAR Firma Sahibi Mustafa Ali Bayındır, “Daha önceleri bu sistemleri tamir ediyorduk, 7 yıldır da imalatını yapıyoruz. Ayrıca İzmir’de bir fabrikamız var, orada hem bu sistemlerin yedek parçalarını hem de parçalar için kompozit madde üretiyoruz. Yaklaşık 6 ay gibi bir Ar-Ge ile üretimlerimizdeki bu maddeleri kendimiz yapmaya başladık,” dedi.
Avrupa’daki üreticilere parça
tedariki sağlıyoruz
Avrupa’da faaliyet gösteren su arıtma sistemi üreticilerine, parça tedariki sağladıklarını ifade eden Bayındır, “Ürünlerimizin toplam Ar-Ge süreci 4,5 yıl. Bu ürünlerin Ar-Ge anlamında bize maliyeti, 300 bin lira. İtalya, İspanya, Avustralya gibi ülkelere bu ürünleri ihraç ediyoruz, Ürünlerin satışını ilk etapta özel teknelere yaptık, ardından da ticari amaçla çalışan carter tekneleri tarafından yoğun bir taleple karşılaştık. Gemiler de bu ürüne ihtiyaç duymaya başladı, çünkü uzun okyanus seyirlerinde gemilerin su alabileceği bir yer olmuyor,’’ şeklinde konuştu.
Balast suyu sistemlerinde
kompozit madde kullanacak
Yaptıkları ürünlerin sertifikalandırma sürecinde olduğunu kaydeden Bayındır, “Sertifikalandırma süreci bittiği zaman balast water treatment sistemlerinin de sertifikalandırma süreci bitmiş olacak. Biz, balast water treatment sistemlerini kompozitten yapmayı planlıyoruz. Böylece sisteminiz hiçbir şekilde elektroliz olmuyor, korozyona uğramıyor, arkanıza bakmadan uzun bir süre bu makineyi kullanabiliyorsunuz. Bu ürün çeliğe göre daha dayanıklı olduğu için bu alanda da firmalara avantaj sağlayacağız,” dedi. Yeni pazarlara açılma konusunda çalışmaların devam ettiğini kaydeden Bayındır, “Ortadoğu pazarına açılma konusunda çalışmalarımız var. O bölgede su ihtiyacı daha fazla, şu anda bir şehri besleyecek kadar büyük sistemler kurabiliriz,” dedi.
Yeni ürünlerle müşteri
portföyünü genişletmek istiyor
Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerini ve bu doğrultuda yatırımlar yaptıklarını anlatan Denizsan Kalite Müdürü Fuat Akgül, “Balıkçılık sektörü için önem arz eden bir ürünü geliştirmek adına çalışmalarımız devam ediyor. Yapacağımız ağ toplama makinesini farklı bir dizaynla tasarlıyoruz. Kullandığımız ana ekipmanların büyük bir bölümü yerli yapım ve biz de güverte üstü ekipmanların büyük bir bölümünün üretimini gerçekleştiriyoruz. Portföyümüze yeni kattığımız ürünlerle sektör yan sanayisine hizmet vermeye devam ediyoruz,” dedi. Rusya, Estonya, Norveç, İran, Polonya ve Hırvatistan başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat yaptıklarını kaydeden Akgül, yakaladıkları ivmeyi devam ettirmek istediklerini; 2018’in son 6-7 aylık dönemini firma olarak verimli geçirdiklerini dile getirdi. İmalat alanında eksik olan ekipmanların tamamlanması konusunda ciddi yatırımlar yaptıklarını kaydeden Akgül, “Ayrıca ekibimize personel takviyeleri de yaptık. 2019’da ise önümüzde siparişe dönmeye yakın önemli teklifler var. Bunlar olduğu takdirde 2019 yılının da kârlılık ve yatırım anlamında iyi geçeceğini düşünüyorum,” dedi.
