Şampiyon bir millî yüzücü nasıl yetişiyor?

MDN Editör
Zeynep Elbir


Macaristan’da gerçekleştirilen 7’nci Dünya Genç Paletli Yüzücüler Şampiyonası’nda 5 metre suüstünde dünya şampiyonu olan genç sporcu Zeynep Elbir ile bir röportaj gerçekleştirdik. Küçük yaşlardan beri sıkı çalışan genç yüzücü aynı zamanda 100 metre suüstünde dünya 2’ncisi, 50m dip yarışmasında ise dünya 3’cüsü oldu

Kendinizi okuyucularımıza kısaca tanıtabilir misiniz?

Adım Zeynep Elbir, 2006 yılında İstanbul’da doğdum. Bu sene liseden mezun oldum ve üniversite sınavına girdim. Spor hayatımla eğitim hayatımı bir arada ilerlettim hep.

Yüzme hikâyeniz ne zaman ve nasıl başladı?

2011 Aralık ayında ailemin teşviki ile başladım. Kardeşimle benim bir spor hayatımızın olmasını istediler hem de aktivite olsun diye bizi kursa yazdırdılar. Ailem çalıştığı için biz dükkân, okul ve ev arasında büyüdük. Ailem bizi hem sosyalleşmemiz hem de yalnız kalmamamız için spora yazdırdı. Daha sonra benim sevmemle ilerledi. Çok sevdiğim için daha da profesyonel hâle getirdim. Hocalarımın da bu spor dalında bir yetenek görmesiyle başladı aslında bu süreç. Hocam yarışlara götürdü ve orada aldığım dereceler beni daha da motive etti ve daha çok çalışmaya başladım. Sonra lisanslı sporcu oldum. O şekilde ilerledi.

Millî sporcu olmak için motivasyon kaynağınız neydi?

Türkiye adına yarışmak, ülkemi orada temsil etmekti asıl motivasyon kaynağım. Türkiye için orada yarışmak ve gururlandırmak.

İlk aldığınız dereceden son gerçekleştirdiğiniz başarılarınıza kadar olan süreci bize anlatabilir misiniz?

İlk olarak normal yüzme ile başladım. Normal serbest ve kurbağalama stilleriyle başladım. Önce bu alanlarda başarılarım oldu. Türkiye derecelerim oldu orada. Daha sonra sanırım 2017 yılında paletli yüzme ile tanıştım. İlk kez orada yarışa girdim. Orada elde ettiğim Türkiye 2’nciliği ve 3’üncülüğü dereceleri oldu. İlk kez denediğim bir alanda ilk yarışımda derece almam beni daha da motive ettiği için paletli yüzme alanında devam etmek istedim. Aynı zamanda oradaki hocam da benim önümün açık olabileceğini söyledi. Onun sayesinde paletli yüzmeden devam etmeye başladım. 2019 yılında Macaristan’da gerçekleştirilen Dünya Şampiyonası’na katıldığımda orada ilk kez Dünya Birincisi oldum ve oradaki başarım beni daha da motive etti. Daha sonra bu motivasyonla millî takıma girmek için yarıştım. 2021 yılında pandemi vardı ama biz devam ettik bir şekilde ve sonrasında Genç Millî Takım’a girdim. İlk kez giydiğim Millî Takım forması ile Türkiye için ilk olan, paletli yüzme alanında altın madalya kazandım.

Antrenmanlarda sizi en çok neler zorladı, zorlukların üstesinden nasıl geldiniz?

En çok zorlandığımız nokta zihinsel sağlığımız aslında. Onun dışında kas ağrıları ve giydiğimiz paletlerin ayaklarımızda açtığı yaralar. Yalnız, fiziksel acılar bir şekilde geçiyor ama en önemlisi zihinsel anlamda yaşadığımız zorluklar. Sabahları beşte kalkıyorum antrenman yapmak için ve bazen zor geliyor o kadar erken kalkmak. Antrenmanım kötü geçtiğinde millî takıma girememe kaygısı oluyor ya da. Mental zorluklarla karşılaştığım zaman bu işi neden yaptığım, ne istediğim, hedeflerimi aklıma getiriyorum. Ailemi gururlandırma isteği ve en önemlisi hocamın desteği ile üstesinden geliyorum. Yaşadığım motivasyon kaybı da 2022 yılında başladı aslında. Çok çalışmama rağmen bazı sebeplerden dolayı millî takıma giremedim. O sebeple motivasyonum bazen düşebiliyor. Millî takıma girebilmek için saniye bazında olan barajı geçmek gerekiyor. Ben yarış düdüğü çalmadan suya erken atladığım için diskalifiye oldum o sene. Barajı geçmiştim ama bu sebeple alınmadım.

Favori olan bir yüzme stiliniz var mı?

Yüzdüğüm branş olan monopalet var ve bunun mesafeleri var. 50,100,200,400 diye ve 1500’e kadar çıkıyor. Benim favorim 50 su üstü. Çünkü ilk kez 50 su üstünde Millî Takım’a girdim ve bu alanda dünya şampiyonu oldum.

Geleceğe dair hedefleriniz neler?

Yüzme dışında sadece okul hayatım var. Fizyoterapist olmak istiyorum. Paletli yüzme stilinin insan fizyolojisine aykırı olduğu birçok uzman tarafından söyleniyor. Bu durumdan kaynaklı çok fazla sakatlık oluyor. Bu sporu yaptığım ve bildiğim için fizyoterapist olarak daha faydalı olabileceğimi düşünüyorum.

Yüzmenin size öğrettiği en önemli ders nedir?

Sabır, disiplin ve en önemlisi kazanmak olduğu kadar kaybetmenin de olduğunu öğretti bana. En önemlisi de disiplin tabii.

Spor ve okul hayatınız arasında kendinizi motive edebileceğiniz neler yapıyorsunuz?

Zaten küçüklüğümden beri hayatım spor ve okul arasında geçiyor ve bu nedenle aslında alışık olduğum bir düzen bu. Zihinsel anlamda zorlandığım zamanlarda neden başladığımı ve ne için yaptığımı aklıma getiriyorum. Ailemin desteğini düşününce rahatlıyorum. En çok da gerçekten antrenörümün bana verdiği destek beni motive ediyor.

Sizden yaşça küçük genç sporculara tavsiyeleriniz neler olur?

Hayatlarında spor olmasını kesinlikle tavsiye ediyorum. Sadece küçük yaştaki sporcuların velilerine tavsiyem var. Çocuklarını kendi hırslarıyla boğmasınlar çok fazla. Bazı insanlar var çocuklardan çok daha hırslı. Bu çocukları olumsuz şekilde çok fazla etkiliyor. Bu velilere tavsiyemdir. Çocuklara tavsiyemse kesinlikle sevdikleri bir spor dalıyla ilgilenmeleri.

Aileniz ve arkadaşlarınız sizi yarış sürecinde nasıl destekledi?

Ailem zaten maddi, manevi en büyük destekçim. Arkadaşlarım da gerek mesajlarıyla gerek yanımda duruşlarıyla hep destek oldular. Son yarışımda dünya dördüncüsü oldum ama ben dünyada ilk üçe girmek istiyordum. Annemle konuştuğumda bana “Dünya dördüncülüğü çok büyük bir şey ve sen ilk kez denediğin bir şeyde bu başarıyı elde ettin. Bizim için çok gurur verici” demişti. Bu oldu.

Bu haberin/makalenin/çevirinin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın