NATO’nun gündemi; Washington Zirvesi’nin yansımaları

MDN Editör
Fotoğraf: NATO

Washington’da yapılan NATO Zirvesi içerdiği konular göz önünde alındığında son yıllardaki en önemli zirve oldu. Geçtiğimiz nisan ayında 75’inci yılını kutlayan Birlik, Washington Zirvesi’yle birlikte yeni bir virajı almaya çalışıyor. Zirvede öne çıkan konular üç başlık altında toplanıyor.

Ukrayna’ya sağlanan destek ve yeni üyelerin konumları

Bu başlıklar arasında en önemlisi hiç kuşkusuz Ukrayna’ya verilen desteğin sürdürülebilirliği ve Ukrayna’nın NATO üyeliğidir. Rusya’nın 2022 yılında başlattığı saldırı sonrası ittifaka katılan İsveç ilk defa zirvede yer almıştır. İsveç ve Finlandiya, Rusya Ukrayna Savaşı’nın en önemli sonuçlarından biridir. NATO’nun Rusya ile sınırlarını iki katından fazla artıran bu katılımlar, ittifakın en önemli genişleme hamlelerinden biri olarak görülmektedir. Zirve aynı zamanda Avrupalıların kendi savunmaları için her zamankinden daha fazla harcama yaptıkları ve Ukrayna’ya ABD’den daha fazla destek sağladıkları gerçeğini de somutlaştırmıştır.

Rusya’nın, müttefiklerin güvenliğine yönelik en önemli ve doğrudan tehdit olmaya devam ettiği vurgulanmaktadır. Ayrıca Belarus’un Rusya’yla olan ilişkisine de dikkat çekilmektedir. Özellikle Rusya ve Belarus arasında siyasi ve askerî entegrasyonun derinleşmesi de zirvede yer alan başlılardan olmuştur.

NATO’nun olası bir Rus saldırısını önlemek için 32 üyeden sivil savunma planları uygulamaya koymalarını talep etmesi de bekleniyor. Bu planlar arasında uzun menzilli füze saldırıları, dezenformasyon, limanların kesintiye uğratılması ve enerji şebekesine saldırılar gibi olasılıklar yer almaktadır.

Estonya Savunma Bakanı Hanno Pevkur, hükûmetinin Rusya’nın bu yıl GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 7 ila 9’unu savunmaya harcadığını tahmin ettiğini açıklamıştır. Rusya’nın GSYİH’sinin yaklaşık 5,8 trilyon dolar olduğu göz önünde bulundurulursa, bu da savunmaya yılda yaklaşık 400 milyar ila 520 milyar dolar anlamına gelmektedir. NATO ülkeleri ise toplu olarak savunmalarına 1,2 trilyon dolar harcamaktadır.

İlginizi çekebilir:

2026 NATO Zirvesi Türkiye’de yapılacak

Weimar Üçgeni

Ayrıca NATO, Patriot hava savunma füzeleri ve çok namlulu roketatar sistemlerinin üretimi için üyeler arasında iş birliği sözleşmeleri ve mevcut hava kuvvetleri varlıklarının ömrünü uzatma anlaşmaları da yapma konusunda irade koymaktadır.

NATO liderleri de “Ukrayna’nın Vilnius Zirvesi’nden bu yana gerekli demokratik, ekonomik ve güvenlik reformları konusunda kaydettiği somut ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyor. Ukrayna bu hayati çalışmayı sürdürürken, NATO üyeliği de dâhil olmak üzere tam Avrupa-Atlantik entegrasyonuna giden geri dönüşü olmayan yolunda onu desteklemeye devam edeceklerini” açıkladılar.

NATO Genel Sekreterliği’nde Yaşanan Değişim

Zirvedeki bir başka önemli başlıkta NATO Genel Sekreterliği’nde yaşanan değişimdir. ABD Başkanı Joe Biden, zirveyi 1949 yılında ilk defa Kuzey Atlantik Antlaşması’nın ilk imzalandığı yerden başlattı. Ardından zirvenin bir başka önemli başlığı olan NATO’nun görevden ayrılan Genel Sekreteri Jens Stoltenberg onuruna yapılan övgülere geçildi. Görev süresi oybirliğiyle dört defa uzatılan ve NATO tarihindeki en uzun süre görev yapan ikinci Genel Sekreter olan Stoltenberg, Soğuk Savaş sonrası en kritik dönemde bu görevi başarıyla yürüttü. Başkan Biden, Stoltenberg’e ABD’nin en yüksek sivil nişanını takdim etti.

Jens Stoltenberg, NATO Zirvesi’ne ilk defa 2001 yılında Norveç başbakanı olarak katıldı. George W. Bush’un ABD Başkanı olduğu ve 11 Eylül Saldırıları’nın henüz yaşanmadığı bir dünyada yaşanan zirveden 23 yıl sonra son defa katılırken; jeopolitik olarak İkinci Dünya Savaşı’nın ardından en çalkantılı günlerinde görevini devrediyor.

Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı hız kesmeden devam ederken ve Avrupalı müttefikler ABD seçimleri, Başkan Joe Biden hakkında alevlenen tartışmalar ve eski Başkan Donald Trump’ın ikinci dönem ihtimali konusunda endişeliyken genel sekreterlik görevi için Mark Rutte’ye geçiyor.

Haziran ayının sonunda resmileştiği üzere Stoltenberg’in ardından bu göreve eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte seçildi. Rutte, 1 Ekim’de görevi resmen devralacak.

Hint-Pasifik’teki gelişmeler ve NATO’nun geleceğindeki yeri

Aynı zamanda Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (DPRK) ve İran, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşını destekledikleri için kınandı. Ancak, en önemli tepki Çin’e yönelikti. Rus savunma sanayiine verdiği koşulsuz destek sonucu Ukrayna’ya karşı yapılan savaşın devamlılığındaki en önemli etkenlerden olan Çin, NATO ittifakındaki tüm üyelerin ortak kararıyla kınandı.

Çin’in NATO’ya karşı eylemleri neticesinde ittifak Hint-Pasifik’te yeni ortaklıklar inşa etmeye devam ediyor. 2022 Madrid Zirvesi’nden bu yana Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore ittifakın toplantılarına davet ediliyor. Washington Zirvesi Bildirgesi, Euro-Atlantik ve Hint-Pasifik’ye yaşanan gerilimlerin birbirine bağlı olduğunu ve güvenlik dinamiklerinin birbirini karşılıklı olarak etkilediğini açıkça ortaya koyuyor.

NATO’nun Hint-Pasifik’teki eylemleri zirvede öne çıkan başlıklardan en önemlileri arasında görülüyor. Çin’in dezenformasyon, siber saldırılar ve çeşitli hibrit faaliyetleri de göz önünde bulundurulmaktadır.

Sıradaki NATO Zirveleri 2025 yılında Lahey’de, 2026 yılında ise Ankara’da olacak.

Bu haberin/makalenin/çevirinin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın