KGF kredisinde bankalar cephesi

MDN İstanbul

Denizcilik sektörüne bir nebze olsun destek sağlayacağı umuduyla KGF kapsamındaki kredi nihayet uygulamaya geçti. Sektör temsilcilerinden kimi şikayetler, serzenişler gelse de krediden faydalanan firmalar da oldu. Peki ya bankalar cephesinde neler oluyor? Kredi hakkında onlar ne düşünüyor? Başvurular geliyor mu? MarineDeal News, Kredi Garanti Fonu kapsamındaki gelişmelerle ilgili son durumu bankaların


Taner Aksel
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı

Dünya ticaretinin yavaşlamasıyla birlikte, denizcilikte gemi ve navlun fiyatlarında tarihi bir düşüş yaşandı. Dünya ticaretinin yüzde 90’ının deniz yoluyla gerçekleşmesi, krizin denizcilik sektörüne yönelik etkisini artırdı. Finans kriziyle birlikte ticaret hacmindeki düşüş öncelikle navlun ve gemi fiyatlarını düşürdü. Dünya deniz ticaretinin yüzde 1’ini gerçekleştiren ve gemi inşa sektöründe dünyada 5. sırada yer alan Türk denizcilik sektörü de krizden etkilendi. Denizcilik sektöründe son dönemde yaşanan ve sektör temsilcileri tarafından gündeme getirilen gelişmeler, ilgili kurumlarca KGF kredisine ilişkin kararların alınmasında etkin oldu.
Söz konusu karar kapsamında denizcilik sektörüne yönelik Hazine destekli KGF kefaletiyle gemi inşa ve/veya gemi işletmeciliği alanında faaliyet gösteren işletmelere KGF’den teminat sağlanarak gemilerin tamamlanmasına yönelik kredi kullandırma imkanı yaratıldı. Bakanlar Kurulu’nun 2010/406 sayılı kararı ile T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından Kredi Garanti Fonu A.Ş.’ye sağlanan Hazine desteğinin kapsamına denizcilik sektörüne yönelik gemi inşa kredileri de eklendi. 13.05.2010 tarih ve 27580 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan bu karara istinaden, KGF ile Bankamız arasında yeni ve ayrı bir protokol oluşturularak 18.08.2010 tarihinde imzalandı.
Gemi ve navlun fiyatları yaşanan global kriz sonrasında keskin bir şekilde düştü. Sektördeki firmalar daha önceden yurtiçi ve yurtdışı kuruluşlardan sağladıkları kredileri döndürmede/geri ödemede bazı aksaklıklar yaşıyor.
Bu nedenle böyle bir süreçte KGF’nin bu desteği denizcilik sektörüne verilmiş çok önemli bir imkandır. Fonun sağlayacağı kefalet tutarı, kullandırılacak kredi tutarı ve faiz tutarının yüzde 65’ini geçmemek üzere, işletme kredilerinde yararlanıcı başına 7 milyon TL (aynı risk grubuna toplamda 10 milyon TL), yatırım kredilerinde ise yararlanıcı başına 20 milyon TL (aynı risk grubuna toplamda 30 milyon TL) ile sınırlandırıldı. Denizcilik sektörü işletme kredilerinin vadesinin 1 yılı anapara ödemesiz azami 3 yıl, yatırım kredilerinin vadesinin 3 yılı anapara ödemesiz azami 8 yıl olması öngörülüyor. Ödemesiz döneme ilişkin faizlerin 1 yıllık dönemler sonunda tahakkuk ve tahsil edilmesi şartı aranıyor. Ödemesiz dönem süreleri; ödemesiz dönem süresi içinde takip yapılamaması gibi şartlar sektörün kendini toparlaması, ödemesiz dönem süreleri içinde gemi fiyatlarının rayiç değerlerine ulaşması, navlun fiyatlarının yükselmesi açısından önemlidir.
KGF’nin denizcilik kredilerine konu gemiler için kullandırılacak kredilere yararlanıcı lehine kefalet verebilmesi için, banka ve/veya kredi veren tarafından daha önce kullandırılmış kredinin teminatlarının lehine teminat tesis edilmiş bulunan bankalar ile kredi veren arasında garameten paylaştırılması hususunda yazılı anlaşmaya varıldığının tevsiki aranır. KGF, kefalete istinaden banka ve/veya kredi verenin payına düşen bahse konu teminatlara kefaleti oranında ortak olur. Daha önceden alınmış teminatların yeni banka tarafından ve fon tarafından garameten paylaşılacağı şartı,  özellikle daha önceden aynı gemi için kredi veren ve riskleri için gemi ipoteği dahil diğer teminatları alan bankaların, geminin tamamlanması için ilave krediyi de kullandıracağı anlamına gelir. Geminin tamamlanmasına ilişkin kredilendirme sürecine birinci banka dışında farklı bir bankanın dahil olma ihtimalini zayıflatabilir.
Bankalar açısından en önemli eksiklik, döviz ve dövize endeksli kredilerin kur artışları dolayısıyla kredi riski ne kadar artarsa artsın, kefalet tutarının üst limitlerinden daha fazla olamamasıdır. Bu husus, kredi veren banka açısından bir dezavantajdır. Ayrıca bu kapsamda kullandırılacak krediler sadece yeni ve/veya ilave kredi kullandırmalar içindir. Kredilerin yenilenmesi veya yapılandırılması için kefalet talebinde bulunulamıyor. Bununla beraber krediye konu olan geminin 13.05.2010 tarihi itibarıyla, en az yüzde 15’inin fiziki olarak inşa edilmesi şartı aranamıyor. Kullanım amacı ne olursa olsun 1.500 dwt veya 700 gt üzerindeki her türlü tekne kefalet kapsamına alınmıştır.
Ancak söz konusu hususlara rağmen KGF desteği çok önemli bir adımdır. Denizcilik sektörüne Hazine kanalıyla verilmiş büyük bir destektir. Bunun bir başlangıç olduğunu ve önümüzdeki dönemde desteklerin daha da artacağını tahmin ediyoruz.
Bankamıza bu krediden yararlanma amacıyla başvurular oldu. Gelen başvurularla ilgili olarak ekspertiz kredilendirme süreçleri devam ediyor. Önümüzdeki dönemde başvuruların artacağını düşünüyoruz. 2009 Ağustos resmi verilerine göre, Türkiye’de 194 tane ana sınıfta geminin inşası devam ediyor. Yan sınıf gemiler de dahil edilirse bu rakam 280 civarında.
Kredi borcu olan yarım kalmış gemi için söz konusu bankanın ek finansman sağlama eğilimine girdiği, aksi halde genellikle olumsuz yanıt alındığı yolundaki düşünceye gelince, yeni kredi veren ile daha önceden aynı gemi için kredi vermiş ve gemi dahil diğer başka teminat almış bankaların aldığı tüm teminatların, kredi verenler ve fon tarafından garameten paylaştırılacağı hususu böyle bir eğilimin gerekçesi olabilir.
Halkbank olarak gelen projelerin fizibilitesine göre değerlendirme yapıyoruz. Dolayısıyla bu kredi için herhangi bir bütçe sınırlaması düşünmüyoruz.

Recep Baştuğ
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı

Bankamız protokolün şekillendirilme sürecinde aktif olarak yer almış ve protokolü imzalamıştır. KGF’ye başvuruların yarıdan fazlası bankamızdan gitmiştir. Başvuruların tümüne olumlu yanıt verilmiştir.
KGF kefaleti ile sağlanan krediler hedeflenen kitle, hedeflenen yapı içinde tatminkârdır; yarım kalmış gemilerin bitirilişine yönelik önemli bir destektir. Ancak bitirilmiş/satışı gerçekleştirilmemiş olan gemilerin (Postfinansman sağlayan yabancı bankaların işlem yapmadığı dönemde) finansmanına yönelik daha kapsamlı bir açılım, sektörün tamamına yakınını rahatlatacağı gibi dünya içindeki rekabet gücünü de olumlu etkileyebilirdi. Sadece bu yönüyle paketin bir nebze eksik olduğu görüşü ileri sürülebilir.
Kredi borcu olan yarım kalmış gemi için söz konusu bankanın ek finansman sağlama eğilimine girdiği, aksi halde genellikle olumsuz yanıt alındığı yolundaki düşünceye gelince, bu doğrudur. Gemi değerlerinin kredi riskinin altında kaldığı, navlun gelirlerinin kredi borcunu ödeyecek değerlere ulaşmadığı göz önünde bulundurulduğunda, bankacılık tekniği açısından gemiye finansman sağlayan banka dışındaki bankanın finansman sağlaması diğer şartların oluşmasına bağlıdır.
Kredi için bütçe ile ilgili herhangi bir sınırlama yoktur. İhtiyacı olan firmaların bu konudaki taleplerinin tamamı karşılanmıştır.

Suat İnce
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı

KGF kapsamında denizcilik sektörüne sağlanan kredi ile ilgili protokolü bankamız da imzalamıştır. Söz konusu sektörde kredi işlemlerinde yeni bir enstrüman olarak kullanılacak olan Hazine Destekli KGF kefaletinin, firmalara faklı bir alternatif olarak destek sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu sistemle bankalar ürün portföylerini çeşitlendirme ve finansal krize bağlı olarak yaşanan olumsuzluklar nedeniyle teminat bulmakta güçlük çeken firmalara finansman modeli sunabilme fırsatı sağlamışlardır. Bankamıza muhtelif başvurular gelmektedir. Yapılan başvurular çerçevesinde firmalarla çalışmalar yapılmakta, ancak henüz bu kapsamda tahsis edilen bir kredi bulunmamaktadır. Spesifik bir bütçe planlaması yapılmamış olup, gelen talepler doğrultusunda değerlendirme yapılacaktır. Kredibilitesi uygun ve sistemden yararlanabilecek özellikteki firmalara destek olunması planlanmaktadır.

Mert Güvenen
Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı

Yapı Kredi olarak KGF kapsamında denizcilik sektörüne sağlanan kredi ile ilgili protokole imza attık.
Kredi anlaşması çok yakın bir tarihte imzalandı. Dolayısıyla şimdilik müşteri ziyaretlerimizde ortaya çıkan ve değerlendirme süreci devam eden başvurular olduğunu söyleyebiliriz.
2009’da ciddi sıkıntılar ve daralmalar yaşanmasının yanında, tüm sektörlerde olduğu gibi denizcilik alanı da bu yıl hareketli bir dönem geçiriyor. Bu anlamda önümüzdeki aylarda küresel ekonomik krizin etkilerinin azalmasıyla birlikte denizcilik şirketlerinin kredi başvurularının artacağına inanıyoruz.
Önümüzdeki dönemde küresel ekonomik krizin etkilerinin azalmasıyla birlikte finansal çevrelerde, gemi inşaasına yönelik temkinli yaklaşımın yerini yeniden üretim ve büyüme odaklı bir yaklaşıma bırakacağına inanıyoruz.
Yapı Kredi olarak, biz de kurulduğumuz günden bu yana müşterilerimizin her zaman yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Şu anda gelen talepleri işlem bazında değerlendiriyoruz, planladığımız bir bütçe bulunmuyor. Değerlendirme süreci devam eden dosyalarımız var. Ayrıca, olumsuz döndüğümüz dosya ya da dosyalarımız bulunmuyor.

Derya Kumru
Denizbank Genel Müdür Yardımcısı

Denizbank olarak protokolü imzaladık. Sürecin tüm aşamalarında banka olarak davet edildiğimiz her toplantıya katıldık. Başından itibaren üzerinde en çok durduğumuz konu, tersanelerde yarım kalan gemi inşalarından ziyade tersanelerin ya da armatörlerin en büyük sıkıntısı olan satış sözleşmeleri iptal edilmiş ya da açığa yapılan ama satılamayıp işletilmek zorunda kalan gemiler için gerekli finansmanın sağlanması desteğinin daha öncelikli olması yönündeydi. Bu konuda diğer katılımcı bankaların görüşleri ve sektörün beklentileri de bizimkine paraleldi.
Bilindiği üzere denizcilik sektörü dünya genelinde krizden en çok yara alan sektörlerden biri oldu. Krizden önce artan sipariş talepleri ve yurtiçi bankaların proje kredileri ile desteklenen gemi inşa sektörü, krizle birlikte durma noktasına geldi. O dönemde tersaneler kızaklarda yarım kalan gemiler ve sipariş iptalleriyle karşı karşıya kaldı. Bu durumdan etkilenen diğer taraf ise bankalardı. Bankalar mümkün olduğunca müşterileri ile anlaşarak, tersanelerde yapımı belli aşamaya gelmiş gemileri devam eden proje kredileri ile tamamlattılar.
Ancak gemilerin tamamlanmasına yönelik bu gayretlere rağmen maksimum 12-18 ay vadede verilen krediler, gemiler satılamadığı ya da satış sözleşmesi iptal edildiği için vadelerinde kapatılamadı. Bu noktada bankalar riskleri uzun vadeli olarak taşımak ya da 1’er, 2’şer sene temdit ederek gelecek dönemi gözlemlemek durumunda kaldılar. İşte bu noktada gerek bankaların gerekse sektörün en büyük beklentisi inşası tamamlatılmış gemilerin post finansmanına yönelik desteğin gelmesi yönündeydi.  Fakat finansman desteği sadece yarım kalan gemi inşaları için geldi.
Zaten bankalar kızakta belli seviyeye gelmiş gemilerin tamamlanması için ciddi destekler verdiklerinden, sektörün ve bankaların beklentimizin olduğu alanda daha çok desteğe ihtiyacı olduğunu düşünmekteyiz. Ancak bu haliyle de destek alabilecek firmalar olacaktır.
Bankamıza kredi için halihazırda üç başvuru oldu. Sayının çok artacağını tahmin etmiyoruz.
Kredi borcu olan yarım kalmış gemi için söz konusu bankanın ek finansman sağlama eğilimine girdiği, aksi halde genellikle olumsuz yanıt alındığı yolundaki düşünceye gelince, bu konunun tek açıklaması bankanın aldığı teminatların KGF ile paylaşılmasından kaynaklanıyor. Özellikle inşası belli bir aşamaya gelmiş gemilerde bu sorun çok daha ön plana çıkabiliyor. Bunu en güzel sayısal bir örnek ile açıklayabiliriz… Örneğin: Krizden önce inşasına başlanan ve mevcut durumda yüzde 75’i tamamlanmış bir gemi düşünelim. Geminin maliyeti 10 milyon USD olsun ve 8 milyon kredi, 2 milyon USD öz kaynak ile finanse edilecek şekilde işe başlansın ve krizle birlikte bu geminin bitmiş halinin değeri 7 milyon USD olsun. Bu firma bugün KGF‘ye başvuruyor. Mevcut tamamlanma oranıyla gemiye 7.5 milyon harcama yapılmış olması ve bundan 6 milyon USD’nin kredi, 1.5 milyon USD’nin öz kaynak ile harcanmış olması gerekiyor. Geminin tamamlanması için 2.5 milyon USD’ye daha ihtiyaç var ancak gemi bittiğinde değeri zaten 7.5 milyon USD ve bankanın zaten geminin devamı için ek teminata ihtiyacı var. KGF başvurusu ile birlikte bakiye 2.5 milyonun yüzde 65’i, yani 1.6 milyon USD’si KGF tarafından, bakiyesi ek kredi verilerek banka tarafından karşılanacak ve KGF mevcut ipotek teminatına kredi miktarı ile orantılı ortak olacak. Zaten geminin değeri başlangıç maliyetine göre düştüğünden ve KGF işlemiyle birlikte gerek KGF mevcut teminata ortak olacağından, ayrıca bu teminatla banka ilaveten hem de uzun vadeli riske girmek zorunda olduğundan, belki de talebi olumlu değerlendirmeyecektir.
Özellikle tamamlanma yüzdesi ilerlemiş, buna bağlı olarak banka borçlanma seviyesi yüksek ve halihazırda inşa maliyetine göre bitmiş gemi değeri düşük gemilerde, bankaların KGF destekli finansmana yaklaşımı çok sıcak olamayabilir.
Bankamızda bu kredi için özel bir bütçe ayrılması söz konusu değil. Talepler işlem bazında değerlendirilmekte.
KGF kaynaklı kredilerde diğer bir sorun da her yıl için tahsil edilecek olan kefalet komisyonu. İlk yıl kredi anapara bedeli üzerinden yüzde 1, diğer yıllar kalan anapara üzerinden yüzde 0.9 (binde dokuz) komisyon tahsilatı yapılacak. Bugüne kadar gerek yurtiçi gerekse yurtdışı bankalarda yapılan uygulamalarda post finansman kredilerinde baştan tahsil edilen komisyon uygulamaları var ancak komisyonun her yıl tekrarı yok. Mevcut koşullarda faizler düşük seyretmekle beraber navlunlar da düşük olduğundan, anapara üzerinden ve yıllık peşin olarak tahsil edilecek bu komisyon, firmaların maliyetini olumsuz etkileyecektir. Bu konuda bankalar tarafından yapılan uyarılar ve sektör görüşleri pek dikkate alınmamıştır.

Ali Fuat Taşkesenlioğlu
BankAsya Genel Müdür Yardımcısı

2010 yılı ağustos ayı başında protokole bankamız imza atmıştır. Bankamız, teminat verme konusunda sıkıntı yaşayan firmaların bankalardan kullandığı veya kullanacağı kredilere garanti/kefalet vererek firmalara destek sağlayan bir kuruluş olan Kredi Garanti Fonu (KGF) ile ilişkilerini daha da geliştirmiştir. Bu bağlamda, Bank Asya KGF’nin öz kaynakları aracılığıyla sağladığı kefalet sisteminin haricinde, Hazine Müsteşarlığı’nca sağlanan destek programı ile denizcilik sektörünün de bu sisteme dahil edildiği programa protokol imzalayarak dahil olmuştur. KGF öz kaynakları aracılığıyla sağladığı kefalet sisteminde yüzde 80, hazine destekli programda ise yüzde 65 oranında risk paylaşımı esasına göre kefalet olanağı tanımaktadır.
Hazine destekli kefalet sisteminden faydalanmak için firmalarımızdan başvurular oldu. Özellikle hazine destekli kefalet sistemine denizcilik sektörünün de dahil edilmesinin ardından bu başvuru sayısının artacağını tahmin etmekteyiz.
Bu kredi için ilk etapta 20 milyon TL kaynak ayırmayı planlıyoruz. Denizcilik sektörünün de kefalet sistemine dahil olması ve bu kredilerin gemi inşa projelerinde kullandırılacak olması, yüksek montanlı işletme ya da yatırım kredi taleplerini de beraberinde getirecektir. Böyle yoğun taleplerin oluşması durumunda, KGF’nin Bankamıza tanıdığı üst limite kadar kredi kullandırma imkanımız bulunmaktadır.

Orhan Karakaş
Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı

KGF kapsamında denizcilik sektörüne sağlanan kredi ile ilgili protokole imza atmış bulunmaktayız. Ülkemizde bir ilk olarak değerlendirilebilecek söz konusu uygulamanın muhakkak ki sektöre yararı olacaktır diye düşünmekteyiz. Normal şartlarda KOBİ’lere yönelik olarak verilen KGF kefaletinin kapsamı, denizcilik sektöründeki firmaların daha rahat kaynak bulabilmeleri için genişletilmiş olup, kefalet tutarı artırılmış, vade sınırlaması kaldırılmıştır. Bu doğrultuda sektördeki firmaların en azından yarım kalan gemi inşa işlerini tamamlamaları için kaynak bulmalarının kolaylaştığı kanaatindeyiz.
Şu ana kadar bu krediden yararlanma talebiyle gelen başvuru sayısı az olmakla birlikte, başvurular değerlendirme aşamasındadır. Sektörde KGF kefaleti şartlarını sağlayarak bu kapsamda kredi kullanma hakkına sahip olabilecek firma sayısı düşünüldüğünde, çok fazla başvuru alınacağını düşünmemekteyiz. Ancak şube satış ekiplerimizle sektördeki firmaları bu konuda olabildiğince bilgilendirmeye çalışıyoruz.
Kredi borcu olan yarım kalmış gemi için söz konusu bankanın ek finansman sağlama eğilimine girdiği, aksi halde genellikle olumsuz yanıt alındığı yolundaki düşünceye gelince, böyle bir genelleme yapmanın doğru olmayacağı görüşündeyiz. Her bankanın kendine özgü kredilendirme prensipleri bulunmaktadır. Ayrıca her firmanın durumu birbirinden farklıdır. Başka bir banka tarafından kredilendirilmiş ancak gemi inşa işi yarım kalmış olan bir firmaya, söz konusu işi başından beri takip eden ve işe kaynak sağlayan bankanın kredi vermesi beklenir. Ancak bu kesin, genel geçer bir kural değildir.
Protokol kapsamındaki kredilendirmeler için herhangi bir bütçe sınırı koymadık. Şekerbank olarak özellikle son yıllarda sektörün üzerinde büyüme gösterdiğimiz dikkate alındığında, söz konusu destek kapsamında kullandırdığımız kredilerde de iyi bir performans gerçekleştireceğimizi düşünmekteyiz.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın