Etiyopya’nın Altın Boynuz’daki ekonomi, güvenlik politikaları ve “denize erişim hakkı”

MDN Editör

Afrika Boynuzu olarak bilinen ülkeler birbirlerine farklı açılardan oldukça bağımlıdır. Bu kültürel, sosyal, ekonomik ve sınır paylaşımı olarak öne çıkmaktadır. Etiyopya en fazla sınır uzunluğuna sahip ülkedir. Etiyopya’da gerçekleşen olaylar, Afrika Boynuzu için büyük etkilere sahiptir, aynı zamanda bunun tersinin de doğru olduğu anlamı taşımaktadır. Bunun nedeni Etiyopya’nın muazzam büyüklüğü ve çok sayıda nüfusudur, ayrıca Etiyopya da bölgenin barış ve istikrarında ana aktör ve aktif katılımcı hâline gelmiştir.

Başbakan Abiy’nin 2019 yılında Eritre ile uzun süredir devam eden düşmanlıkları sona erdirmesi ve Etiyopya’yı yaklaşık otuz yıllık diktatörlüğü sona erdirmesi Nobel Barış Ödülü kazanmış olmasına rağmen itibarını son yıllarda yaşananlar sebebiyle oldukça zedelemiştir.

Son yıllarda ise özellikle Mısır’ın Nil Nehri üzerindeki tartışmalı hidroelektrik barajına yönelik karşılıklı açıklamalar sebebiyle söz konusu iki ülke arasında gerilimler artmaya başlamıştır. Bir süredir devam eden anlaşmazlığın bu son aşaması, Mısır’ın Etiyopya’nın komşusu Somali ile daha yakın askerî ilişkiler kurmasının ardından yaşanmıştır. Somali’nin de Etiyopya ile anlaşmazlığı bulunmaktadır. Anlaşmazlık, Etiyopya’nın Nil’in sularının yüzde 85’inin aktığı bir kol olan Mavi Nil üzerinde Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nın (Gerd) inşasına 2011 yılında başlamasına dayanmaktadır. Mısır bunu varoluşsal bir sorun olarak görmektedir, çünkü suyu için neredeyse tamamen nehre güveniyor ve barajın nehrin akışının bozulması anlamına gelebileceğinden endişelenmektedir. Ancak Etiyopya açısından, Afrika’nın en büyük hidroelektrik santrali olması planlanan bu büyük proje, ülkeyi geliştirme ve milyonlarca haneye elektrik ulaştırma çabalarının olmazsa olmazıdır. Bağlayıcı bir anlaşmaya varmak için yapılan çok sayıda diplomatik çaba sonuçsuz kalmıştır.

Bölgede Etiyopya dışındaki tüm ülkeler limanlara sahiptir. Etiyopya geliştikçe, verimli hizmet sunan limanlara duyulan ihtiyacı da artmaktadır. Etiyopya’nın komşuları daha fazla ekonomik gelişme kaydettikçe, Etiyopya’nın ürünleri için önemli bir pazar görevi ve dış dünyaya açılan bir kapı işlevi görebilirler. Bununla ilgili olarak Etiyopya’nın mevcut dış politikası, ekonomik kalkınmayı halk için fayda sağlamanın ve elverişli durumlar yaratmanın temel aracı olarak görülmektedir. Etiyopya, güçlü bir ekonomi inşa ettiğinde dış tehditlere karşı koyabileceğini öne sürmektedir. Bu doğrultuda mevcut hükûmet, Somali, Eritre ve diğerleriyle ekonomik işbirliği yapmaya çalışmaktadır. Uluslararası nakliye için kritik bir koridorda bulunan Cibuti, Somali ve Eritre ve Kızıldeniz kıyısındaki el değmemiş petrol gazı; Etiyopya için oldukça önemlidir. Cibuti, Kenya, Somali, Güney Sudan ve Sudan ile devam eden ekonomik işbirliği çabaları da mevcuttur. Enerji iletim hatları kurulumları ile yol ve demiryolu inşaatları Kenya, Cibuti, Güney Sudan ve Sudan ile devam etmektedir. 

İç çatışmalar

2022 yılında Tigray isyancılarını federal güçlerle karşı karşıya getiren çatışmalar sonucu tahminlere göre yüz binlerce insanın hayatına mâl olmuştur. Ancak Amhara bölgesi başta olmak üzere yaşanan bu çatışmalar, ülkenin tek sorunu değildir. Oromo milliyetçi isyancılarından da düzenli aralıklarla sorunlar yaşanmaktadır. Tanzanya’daki görüşmelerde ilerleme kaydedilse de taraflar bir anlaşmaya varamamıştır. 

Eritre’yle Etiyopya arasında yaşanan ve yer yer çatışmalara da sebep olan gerilimlerin altında yatan sebep de özellikle Tigray bölgesindeki isyancıların varlığıdır.

Etiyopya’nın yaşadığı çeşitli iç çatışmaların genel sebebi olarak yerel elitlerin geleneksel olarak baskıcı bir merkeze özerkliği teslim etmek konusunda çekinceleri gösterilmektedir. Ülkenin en güçlü üç bölgesinde (Amhara, Oromia ve Tigray) yaşanan gerilimlerin temelinde bunun yattığı söylenebilir. Ancak ekonomik sorunlar da göz ardı edilmemelidir. Yaşanan ekonomik sıkıntılar genç nüfusu radikalizme iten en önemli güçtür.

Son yıllarda artış gösteren iç çatışmalar çerçevesinde girişilen ilk ‘savaş’ Oromo Kurtuluş Ordusu’na yönelik olmuştur. İkinci savaş, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF)’ne karşı Eritre ile ittifak hâlinde yapılmış ve bir yıl önce düşmanlıkların sona ermesiyle tamamlanmıştır. Etiyopya ordusu bu çatışmalarda kendi hesabına göre, 260 bin ila 520 bin arasında asker kaybetmiştir. Üçüncü savaş, Amhara milislerine karşı başlatılmıştır ve hâlâ devam etmektedir. 

Etiyopya’nın öne sürdüğü “denize erişim hakkı”

Etiyopya’da 2018’den bu yana başbakan olarak görev yapan Abiy Ahmed Ali, geçtiğimiz ekim ayında Etiyopya’nın Kızıldeniz kıyısına ilişkin tarihi iddialarını vurgulayan bir konuşma yapmıştı. Etiyopya’nın dünyanın en kalabalık kara ülkesi olduğunu (125 milyonluk nüfusu) ve denize erişimin Etiyopya imparatorları, özellikle de 1930’dan 1974’e kadar ülkeyi yöneten Haile Selassie için en önemli öncelik olduğunu vurgulamıştır.

Başbakan Abiy, Etiyopya’nın limana erişim hak ve taleplerinin coğrafi, tarihi, etnik veya ekonomik nedenlere dayandığını, Etiyopya’nın denize yeterli erişime ilişkin meşru ihtiyacının BM tüzüğünde bir anlaşma olarak yer aldığını öne sürmektedir. Eritre’nin Tekeze Nehri, Sudan’ın Tekeze ve Nil’i; Güney Sudan’ın Baro’su, Kenya’nın Omo’su, Somali’nin Wabe Shebelle ve Genalle Dawa’sı olduğunu vurgulayarak Etiyopya’ya su konusunda adaletsiz davranıldığının altını çizmektedir.

Buna istinaden, bölge liderleri, Abiy’nin uzun süredir özel olarak dile getirdiği açıklamaları, 1991’de Etiyopya’dan ayrılmasıyla Eritre’nin karayla çevrili kalmasına yol açan Eritre’nin bir kısmını ele geçirme yönünde örtük bir tehdit olarak değerlendirmektedir. Abiy o zamandan beri, gerginliği azaltmadan, işgal etmeyeceğine dair kamuoyuna söz vermektedir. Ancak güvensizliğin yüksek olması ve her iki tarafın da güçlerini seferber edip silâh toplaması nedeniyle, kazara çıkan çatışmalar, inanılmaz maliyetli bir çatışmayı tetikleme riski taşımaktadır. Ayrıca Kuzeydoğu Afrika’daki sekiz ülkeden oluşan bir blok olan Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (Igad)’nin acil zirvesi yoluyla diyalog çağrısında bulunmuştur.

Etiyopya

Elbette Başbakan Abiy Ahmed’in son beş yılda giriştiği savaşlar düşünüldüğünde bölge ülkelerin güvensizliğinin yersiz olmadığı düşünülebilir. Etiyopya’nın en belirgin hedefi, Eritre’nin Kızıldeniz kıyısındaki limanı olan ve 30 yıldan uzun süre önce Eritre’nin bağımsızlığına kavuşmasına kadar Etiyopya’ya ait olan Assab görülebilir. 1998’deki Etiyopya-Eritre savaşı ve iki ülke arasındaki sınırın kapanmasından bu yana Assab limanları kullanım dışı durumdadır, Etiyopya’nın ticareti komşu Cibuti üzerinden yürütülmektedir. Cibuti’nin lojistiği ve ekonomisi gayet iyi işlese de Etiyopya toprağı olmaması, ülkeyi denizlerden mahrum bırakmaya devam etmektedir.

Birçok güvensizliği beraberinde getirse de Etiyopya, BM ve Afrika Birliği barışı koruma misyonlarına Afrika’nın en büyük katkısını yapan ülke konumundadır.

Bununla beraber, Etiyopya’nın son yıllarda girdiği iç çatışmaların sadece beşerî olarak değil ekonomik olarak da maliyeti ağır olmuştur. Ülkenin yeni bir savaşı kaldırabilecek bir ekonomiye sahip olup olmadığı tartışmalıdır. 

İç çatışmaların dış politikaya yansımaları

Etiyopya, diplomatik angajman, askerî müdahâle, arabuluculuk ve barışı koruma faaliyetleri yoluyla bölgesel barış ve güvenlik sorunlarında aktif bir rol oynamaktadır. Ülke, geniş sınır uzunluğu, kalabalık nüfusu, güçlü askerî güce ve diplomatik faaliyetlere sahiptir. Etiyopya ayrıca, sırasıyla AU ve IGAD gibi alt bölgesel ve bölgesel örgütler aracılığıyla bölgesel güvenlik, ekonomik ve politik gündemleri etkileyebilme gücüne sahiptir. Ayrıca etkili ve köklü bir istihbarat ağına sahiptir. ABD bile Somali’de güvenilir istihbarat için Etiyopya’ya bağımlıdır. Etiyopya ordusu Somali’de askerî operasyonları başarıyla yürütmek için deneyime ve teknik kapasiteye sahip ve Somali arazisine oldukça aşinadır.

1991’deki dış politika değişikliğinin ardından Etiyopya, 1990’ların başında BM öncülüğündeki uzlaşı çabalarından bu yana Somali Barış Konferanslarına ev sahipliği yaparak önemli bir rol oynamıştır. Etiyopya, 1990’ların başından beri Somali’nin krizlerinin çözüm sürecini desteklemektedir.

Buna rağmen, özellikle dini aşırıcılığa yönelik endişeler de taşımaktadır. Özellikle bazı komşu ülkeler, Etiyopya’daki aşırı dinci grupları teşvik etmekte ve ev sahipliği yapmaktadır.

Etiyopya’nın kuzeyinde yer alan Tigray bölgesinde iki yıl süren bir iç savaş, Kasım 2022’de bir barış anlaşması yapılana kadar yüz binlerce insanın hayatına mâl olmuştur. Ülke tarihi ise istikrarsızlıklar, kanlı ve kansız iç çatışmalar, etnik ve bölgesel bölünmelerle doludur. Örneğin Haile Selassie’nin geçen yüzyıldaki kırk yıllık iktidarı sırasında, muhâliflerini avlamak için özel bir casus ağı kurmuş; 1974’te Selassie’yi deviren komünist Derg askerî cuntası, rejime yönelik tehditleri ortadan kaldırmak için kapsamlı bir yeni güvenlik sistemi inşa etmiştir.

Tigray bölgesindeki çatışma ortamı Etiyopya’nın dış politikasına yönelik oldukça yıpratıcı etkileri vardır. Bu yıkıcı savaş nedeniyle milyonlarca sivil öldürüldü, milyonlarca kişi ülke içinde yerinden edildi ve on binlerce kişi komşu ülkelere, özellikle Sudan ve Eritre’ye sığınmak için ülkeden ayrıldı. Bu, Etiyopya’nın komşu ülkelerle sürekli gerilimler yaşamasına sebep olmuştur. Ayrıca Etiyopya’dan bağımsız olarak Sudan’da Şeriat yasasıyla bir İslam devleti kurma hedefi, yerel kurtuluş hareketlerinin yayılması ve Eritre Kurtuluş hareketleriyle otuz yıldan fazla süren savaş da dış politikasını etkileyen olumsuz gelişmelerden bazılarıdır.

1991’de Etiyopya Halk Devrimci Demokratik Cephesi (EPRDF)’nin iktidara gelmesinin ardından; Etiyopya’nın dış politikası ve diplomasisinde büyük bir paradigma değişimi yaşanmıştır. 

2000’lerin yılların başında ise Etiyopya yeni bir anayasa ve parlamentoya sahip olmuştur ancak Meles Zenawi liderliğindeki bu hükûmet de giderek daha baskıcı hâle gelerek toplumun her seviyesine uzanan bir gözetleme ağı kurmuştur. 2018’de başbakan olan Abiy, Oromolar başta olmak üzere ülkedeki çeşitli grupların umudu oldu. İmparator Menelik II’nin 19’uncu yüzyılın sonundaki fetih seferi, asimile olmuş gruplara Amhara kültürünü ve dilini dayattığından beri, Oromolar siyasi ve sosyal dışlanmış bir grup olmuştur. Abiy hükûmetine yönelik umutları kısa sürede hayal kırıklığına dönüşünce Ekim 2019’da yeni protestolar patlak verdi ve bu protestolar Koree Nageenyaa tarafından bastırıldı. Protestocularla polis arasındaki çatışmalarda en az 200 sivilin öldüğünü ve 5.000 kişinin de tutuklandığı tahmin ediliyor.

Etiyopya, ulaşım koridorları ve enerji hatları gibi iddialı sınır ötesi altyapı projelerine sahiptir.  Örneğin Nil Nehri üzerindeki Büyük Etiyopya Rönesans Barajı, komşu ülkelere ihraç edilebilecek kadar elektrik üretmek için tasarlanmıştır. Temel amacı ve işlevi de Afrika Boynuzu’nu tek bir ekonomik blok olarak birleştirmektir.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın