Avrupa Deniz Limanları Organizasyonu (ESPO), 2018 yılı için Avrupa limanlarının en önemli 10 önceliğini listeleyen bir çevre raporu yayınladı.
Kıyaslama göstergelerini içeren rapor, 17 Ekim’de yapılan Valencia’daki GreenPort Kongresi’nde sunuldu.
Hava kalitesi 2013 yılından bu yana Avrupa limanlarının en önemli önceliği olmaya devam ediyor. ESPO, yerel toplumla olan ilişkilere olan ilginin artmasının, hava kalitesinin liman şehirleri ve kentsel alanlar için giderek artan bir endişe kaynağı olmasıyla alakalı olduğunu söyledi.
Rapora göre ayrıca, iklim değişikliğinin Avrupa limanları için yüksek önemi bulunuyor. 2017 yılında ilk 10’a giren konu 2018’de 7’nci sıraya yükseldi. On Avrupa limanından sekizi, yeni altyapı projeleri geliştirdiklerinde iklim değişikliğini dikkate alıyor. Dahası, limanların yüzde 59’u mevcut altyapının iklim direncini güçlendirmekte ve yüzde 41’i iklim değişikliğinden kaynaklanan operasyonel zorluklarla uğraşmakta.
Deniz çöpüyle ilgili öncelikler de geçen seneye kıyasla top 10 listesinde daha da yükseldi. Atık, gözlemlenen sorunlar içinde 2013’ten bu yana 17 ile en yüksek artışı gördü. Bu, ESPO’ya göre limanlar, deniz çöpü sorununu çözmeye katkıda bulunmaya hazır olduğunu göstermekte.
Limanların yüzde 73’ü çevre standardı (ISO, EMAS, PERS) kapsamında belgelendirilmiş olup, bu oran 2013 yılından bu yana yüzde 19 artmıştır. Bunların yüzde 68’i çevresel raporlarını kamuya açık hale getirmekte.
Raporda, alternatif yakıtlar altyapısının geliştirilmesinde, limanların yüzde 24’ünün rıhtımdaki gemiler için yüksek gerilim kıyı-tarafı elektriği ve yüzde 30’unun LNG yakıt ikmal noktaları sağladığı, yüzde 24’ünün ise LNG altyapı projeleri geliştirdiği de görülmektedir.
Kıyaslama göstergelerini içeren rapor, 17 Ekim’de yapılan Valencia’daki GreenPort Kongresi’nde sunuldu.
Hava kalitesi 2013 yılından bu yana Avrupa limanlarının en önemli önceliği olmaya devam ediyor. ESPO, yerel toplumla olan ilişkilere olan ilginin artmasının, hava kalitesinin liman şehirleri ve kentsel alanlar için giderek artan bir endişe kaynağı olmasıyla alakalı olduğunu söyledi.
Rapora göre ayrıca, iklim değişikliğinin Avrupa limanları için yüksek önemi bulunuyor. 2017 yılında ilk 10’a giren konu 2018’de 7’nci sıraya yükseldi. On Avrupa limanından sekizi, yeni altyapı projeleri geliştirdiklerinde iklim değişikliğini dikkate alıyor. Dahası, limanların yüzde 59’u mevcut altyapının iklim direncini güçlendirmekte ve yüzde 41’i iklim değişikliğinden kaynaklanan operasyonel zorluklarla uğraşmakta.
Deniz çöpüyle ilgili öncelikler de geçen seneye kıyasla top 10 listesinde daha da yükseldi. Atık, gözlemlenen sorunlar içinde 2013’ten bu yana 17 ile en yüksek artışı gördü. Bu, ESPO’ya göre limanlar, deniz çöpü sorununu çözmeye katkıda bulunmaya hazır olduğunu göstermekte.
Limanların yüzde 73’ü çevre standardı (ISO, EMAS, PERS) kapsamında belgelendirilmiş olup, bu oran 2013 yılından bu yana yüzde 19 artmıştır. Bunların yüzde 68’i çevresel raporlarını kamuya açık hale getirmekte.
Raporda, alternatif yakıtlar altyapısının geliştirilmesinde, limanların yüzde 24’ünün rıhtımdaki gemiler için yüksek gerilim kıyı-tarafı elektriği ve yüzde 30’unun LNG yakıt ikmal noktaları sağladığı, yüzde 24’ünün ise LNG altyapı projeleri geliştirdiği de görülmektedir.
