DTO Eski Meclis Başkanı Erol Yücel meclis toplantısında yaptığı konuşmasına “Konuşmak lazım” diyerek başladı.
Babacan’a teşekkür
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a dürüstçe çıkıp “Ey denizciler ey tersaneciler, bizden bir şey beklemeyin, sizi teşvik kapsamına almıyoruz” dediği için teşekkür eden Erol Yücel kendisinin en azından sektörü oyalamadığını vurguladı.
Hürriyet Gazetesi’nde yer alan Dizayn Grup’un ilanından yola çıkarak KKTC’nin su sorunu ile ilgili Özal döneminden beri çeşitli projeler yapıldığını fakat geçen yıllara rağmen bu projelerin hayata geçirilemediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti “Kıbrıs’ın bir su ihtiyacı var. Kıbrıs yanıyor susuzluktan, rahmetli Özal öleli kaç yıl oldu? Manavgat projesini yaptı servet yatırıldı. Manavgat olmuyor dediler. Anamur’dan ikinci tesisleri yaptı. KKTC’ye tesisler yapıldı, projenin amacı yılda 7 milyon metre küp suyun KKTC’ye götürülmesiydi. Bu proje yapıldığından beri 7 yıl mı geçti 17 yıl mı geçti bilmiyorum, bu kadar senede 7 milyon metre küp su taşınamadı. Birisi çıktı balon projesi getirdi, balon patladı. Şimdi dünkü Hürriyet Gazetesi’ne gelelim, Alarko çıktı dedi ki dünyada benzeri görülmedik bir boru projesi şimdi suyun belirli metre derinliğinden Akdeniz’den KKTC’ye boru döşenecek, askılı bir boru. Dün öğreniyorum ki Alarko bunu ortaya koydu, hükümet de bunun peşinden gidiyor, Dizayn Grup da çıktı tam sayfa ilan verdi ‘Benim projemi çaldılar’ diyor. Anlaşılıyor ki bu ülkede önce proje yapacaksınız. Hiç arkasında bir şey olmasa da bir proje ile yola çıkacaksınız böylece 7 yıl, 17 yıl, 27 yıl gideceksiniz.”
Hükümet sektörü yanılttı
Hükümetin denizcilik sektörünü yanılttığını da vurgulayan Yücel, tersane sayısının 47’den 156’ya bilinçsizce çıkartıldığını ve tersanecilere acıdığını sözlerine ekledi. Başbakan yardımcısının teşvik yok sözlerine atıfta bulunarak, AB’de 86 tane ayrı kalemde teşvik olduğunu, bakanın ya bunu bilmediğini ya da yanlış yönlendirildiğini söyledi. Tersanesinin olmadığını fakat parasını toprağa gömen tersane yatırımcılarına üzüldüğünü, acıdığını belirterek yönetim kuruluna “Hükümete karşı kibarlığı bırakın, çıkın ortaya Ali Babacan’ın erkekler gibi çıkıp ‘Gelmeyin Kapımıza’ dediği gibi siz de söyleyeceğinizi söyleyin” dedi.
Hangi sektörü ayakta tutmak istiyorsun?
DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Erol Yücel’in konuşmasının ardından söz alarak şunları söyledi: “Ben özellikle Sayın Ulaştırma Bakanımızı bizim taraftan olarak ayırıyorum. İnanılmaz bir mücadele veriyor kendisi, biz de veriyoruz. Ekonomik durgunluğun, krizin en büyük etkisi deniz taşımacılığında, gemi inşa sanayiinde ve yan sanayide, bütün olarak en büyük etkilenen sektörüz. Genel olarak baktığımızda şunu anlatmaya çalışıyoruz, bu sektör dünyada keşke liberal olarak kalabilseydi, herkes kendi gücüyle yapabilseydi. Bu sektöre devletlerin çok fazla karıştığı ve hedef sektör olarak seçtiği ülkeler var; dolayısıyla yarıştığımız ülkelere baktığımızda bugün neredeyse tamamı müdahale etmiş durumda. Böyle olduğunda kendi gücünüzle ayakla kalmak çok kolay değil. Çok basit bir örnek, bir mal aldık, malı gemi inşası durduğundan geri göndermeye çalışıyoruz, para ödenmiyor geri gitsin diye, almıyor firma diyor ki, önemli değil kalsın, istediğin zaman öde, diyor. Olur mu böyle bir şey? Diyor ki, ben paramı devletten aldım, bunu yapan Fransa. Üreticisini koruma yöntemi, bu çok ciddi bir teşviktir. Üreticisini her ülke kendi yöntemi ile koruyor, şimdi tabi böyle baktığımızda sektörlerin bütününü aynı kefeye koyduğunuzda, size yapsak diğerleri de istiyor deniyor, iyi de müdahale eden ülkelerde bu yok mu? Çin’de, Kore’de, Almanya’da, Fransa’da, İtalya’da yok mu bunlar? Her ülkede, neredeyse her sektörde var. Ama yapılan basit, hangi sektörleri ayakta tutmak istiyorlarsa firmalar dahil korkunç bir müdahale var. Tabi böyle olduğunuzda gerçekten dayanma sınırı kendi gücünüzle sınırlı. Bir kere daha söylüyorum, kendi Denizcilik Müsteşarlığı’mızın kadrosu dahil, Sayın Bakanımız inanılmaz bir efor sarf ediyor, Başbakanımız da inanıyor.”
Ekonominin başında bulunan Sayın Ali Babacan’a durumu anlatmanın kendisi tersane görmediğinden zor olduğunu fakat mücadelelerini inançla bıkmadan sürdürdüklerini belirten Kalkavan, “Çok güçlü bir dalgada yakalandığımız için hasar büyük” dedi.
