Bu ay Ernst &Young Finansman Bölümü uzmanlarından Malik Cumhur Demirel, küresel ekonomik krizin etkisinde kalan denizcilik sektöründe yaşanan yapılandırma ve finansman sorunlarıyla ilgili görüşlerini paylaştı
Doğrudan ve dolaylı olarak küresel piyasalarda hemen her sektörü etkileyen 2008 küresel ekonomik krizi tartışmasız olarak yakın tarihimizin en büyük finansal dalgalanması olarak kabul edilmektedir. Küresel ekonomik kriz, finansal olarak güçlü ve sıkı denetim altındaki bankacılık sistemi sayesinde Türkiye’yi diğer ülkelere kıyasla nispeten daha az etkilemiştir. Türkiye, 2010 yılı itibariyle genel anlamda küresel finansal dalgalanmadan hızlı bir şekilde çıkmış ve büyüme sürecine geri dönmüştür. Sektörel bazda incelendiğinde bazı sektörlerin kriz sonrası etkilerden kurtulup büyüme trendine geçmesine rağmen bazı sektörlerde sorunların tamamen çözümü için biraz daha zaman gerekmektedir.
Denizcilik sektörü, tüm Dünya’da, küresel ekonomik krizin etkilerinin bugün itibariyle bile beklentilerin üzerinde hissedildiği sektörlerden biri olmuştur. 2008 sonunda piyasaya yansıyan düşük navlun fiyatlarının ve bunların olumsuz finansal sonuçlarının yakın gelecekte düzelerek kriz öncesi seviyelerine ulaşması maalesef beklenmemektedir.
Denizcilik sektörü doğası itibariyle küresel piyasalarla etkileşimi en yüksek olan sektörlerden biridir. Bu nedenle mevcut durum değerlendirmesi yapılırken ve beklentileri belirlerken diğer ülke ekonomilerinin de detaylı bir şekilde incelenmesi ve neden sonuç ilişkisi yapılması şarttır. Kriz sonrasında Türkiye’de gerçekleşen ekonomik büyüme rakamlarının denizcilik sektörünü kriz öncesi seviyesine geri getirememesindeki en önemli nedenlerden biri denizcilik sektörünün küresel piyasalardan fazlasıyla etkilenmesidir.
Kriz öncesi verilen ve krizle beraber tamamlanan gemi siparişleri, gemi arzında bir fazlalığa sebep olmuştur. Gemi arzındaki fazlalık ve kriz öncesine göre düşük seyreden talep oranı denizcilik sektöründe ciddi bir rekabete yol açmıştır, bunun sonucu olarak da düşük seyreden talepten pay almaya çalışan gemicilik şirketlerinin karları düşmüş hatta bazı zamanlar sabit maliyetlerini karşılamak adına zararına çalışmak zorunda kalmışlardır.
Tüm bu gelişmelere rağmen, sektör uzmanlarından alınan bilgilere göre küresel mali kriz nedeni ile özel sektöre ait hiçbir tersane iflas etmemiştir. Bugün itibariyle tersaneler için zorlu süreç devam etmekte ve bu durumun ne zaman son bulacağı tahmin edilememektedir.
Çözüm olarak, Türk tersanelerinin bu sıkıntılı durumla başa çıkabilmesi için Asya standartlarında ve operasyonel olarak daha ucuz tasarımların üretimine yönelinmesi ve Türk denizcilik sektöründe tersaneler arasında “işbirliği” kurulması gerekmektedir.
Finansal açıdan bakıldığında en önemli sorun “likidite” sorunudur. Gemicilik şirketleri, navlun oranlarının kriz öncesi seviyelerinin altında olması ve daha önce işletme ve finansal maliyetlerini karşılayabilen gemilerin artık bunları dahi karşılayamayacak hale gelmesi sebebiyle finansal likidite sorunuyla yüzleşmektedir. Finansal likidite ve diğer finansal problemlerle mücadele etmek adına, tecrübeli finansal danışmanlarının bu şirketlere etkili sonuçlar verecek birçok çözüm önerisi sunabileceğini düşünmekteyiz.
Borç Yapılandırması (Debt Restructuring)
EY Kurumsal Finansman ekibi, Türkiye’de proje finansmanına aracılık, refinansman, değerleme, iş modellemesi, birleşme ve satın alma, gayrimenkul danışmanlığı ve finansal özel inceleme danışmanlığı (due diligence) hizmetlerinin yanı sıra borç yapılandırması (debt restructuring) danışmanlığı hizmetleri de sağlamaktadır. EY Kurumsal Finansman ekibi, finansal hizmetler ve değişik sektörlerde uzmanlaşmış deneyimli profesyonellerden oluşmaktadır. EY, ayrıca gerektiği durumlarda hemen hemen her ülkede yerleşik bulunan küresel ofis ağından yararlanarak, uluslararası deneyim ve uzmanlığını da Türkiye’ye getirebilmektedir.
EY Türkiye, Denizcilik sektöründe faaliyet gösteren ve son dönemde uluslararası kredi kuruluşlarından aldığı krediyi geri ödemekte zorlanan bir Türk gemicilik şirketine borç yapılandırması hizmeti sağlamıştır. EY borç yapılandırma ekibi, şirketin geçmiş dönem performansını incelemiş ve projeksiyon dönemi süresince şirketin finansal raporlarını üreten tümüyle işlevsel bir finansal model yapmış ve bu projeksiyonlara önceki dönem gerçekleşmiş finansal verileri de ekleyerek şirketin mevcut durumda ve gelecekte nerede olacağının resmini bir bütün olarak sunmuştur. EY, şirket ve bankalarla yapılan tüm görüşmelere ilişkin süreci yönetmiş ve çalışmalar sonrasında, şirket ve uluslararası borç sağlayıcı arasında kredinin yeniden yapılandırılması için mutabakat sağlanması konusunda finansal danışmanlık hizmeti vermiştir.
