BANU ALTUN

MDN İstanbul

1) Avrupa’da  yaşanan finansal ve ekonomik sorunlar ‘W’ şeklinde ikinci bir küresel krize neden olabilir mi? Bu tür bir konjonktürden Türkiye nasıl etkilenir?
Bu yılın ikinci yarısı da özellikle Euro bölgesi için zor geçeceğe benziyor. Açıklanan paketlerin etkisi halen sınırlı düzeyde. Bu sürecin Türkiye’ye mutlak suretle olumsuz etkileri de olacaktır. Ancak diğer sektörlerin yanı sıra özellikle finans sektörünün önlemlerini uzunca bir süre önce almış olması, sermaye yapısını güçlü tutması en büyük avantajımız. Krizin en yoğun hissedildiği dönemlerde dahi büyük panikler yaşanmadı sektörde. Sadece önünü görebilmek için çok kısa bir süre hız kesti denilebilinir. Nitekim kısmen 2009, özellikle de 2010’da ibre yukarıya çevrildi. Dolayısıyla Türkiye’nin en kötü global senaryoda dahi alacağı hasarın sınırlı olacağını, hatta sürecin önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

2) İş Bankası  denizcilik sektörüne ne kadar yakın? 2010’un ilk çeyreğinde sektöre verilen krediler hakkında bilgi verebilir misiniz? Yılın ikinci yarısında hangi  koşullarla, ne kadar kredi verilmesi planlanıyor?
İş Bankası aslında sektöre en yakın bankalardan biri. Nemtaş Denizcilik ve Gemport gibi iki önemli iştirake sahibiz. Her iki şirketimizle keyifle yola devam ediyoruz.
Diğer taraftan sektörü kredilendirmeye de devam ediyoruz. Son dönemde özellikle gerek yurtiçi gerekse yurtdışında inşa edilmiş olan gemilere ilişkin uzun vadeli işletme kredisi talepleri yoğunluk kazanmış durumda. Yurtdışı finansman kaynaklarının halen kısıtlı olması nedeniyle talepler bu yönde arttı. Bu tür talepleri değerlendiriyoruz. Son 2 yıl içinde fiyatlarda yaşanan dalgalanmaların etkisiyle bankaların talep ettiği öz kaynak paylarında kaçınılmaz olarak bir artış oldu. Artık yüzde 20 gibi öz kaynak oranları ve 12 yıl gibi vadeler çok da fazla telaffuz edilemiyor. Sektöre verilebilecek kredi tutarını bugünden öngörmek çok mümkün değil ancak ben uzun vadeli postfinansman taleplerinin devam edeceğini düşünüyorum. Süreçte fiyat dalgalanmaları mutlak suretle olacaktır. Ancak sektörün en dip noktayı yaşanan krizde gördüğünü düşünüyorum. Ticaret devam edecek, yaşlanan gemiler hurdaya gidecek, gemilerin boyutları belki değişecek ama gemiler yollarına devam edecektir.

3) Orta vadede İş  Bankası’nın kullandırdığı kurumsal kredilerin sektörel dağılımı ve geri ödeme  eğilimleri nasıl bir tablo çiziyor? Batık krediler en fazla hangi sektörlerde gerçekleşiyor?
Son dönemlerde enerji yatırımları hız kazandı. Bir süre daha bu yöndeki hareketin devam edeceğini düşünüyorum. Ancak diğer alanlardaki yatırımlar ve finansmanlarımız devam ediyor. Bankaların da bu yatırımlara ilgisi oldukça yüksek. Rekabetin yoğun olması aslında son derece önemli. Bu durum finans sektörünün orta ve uzun vadedeki öngörülerini yansıtıyor. Yatırım harici işletme kredilerinde de zaman zaman faiz artışı beklentisiyle biraz daha uzun vadeli kredi talepleri gelebiliyor. Ancak genel olarak çok büyük bir değişiklik yok kriz öncesi döneme göre.
Sorunlu kredileri sektör bazında ayırmanın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Özellikle öz kaynağı yetersiz olan firmaların kriz dönemini çok daha zor atlattıklarını, hatta maalesef atlatamadıklarını gördük. Bu durum talep elastikiyeti düşük olan, dolayısıyla krizden en az etkilenmesi beklenen gıda sektöründe de, denizcilik sektöründe de, başka sektörlerde de aynı oldu.

4) İş Bankası hükümetin tamamlanmamış gemilerin bitirilmesi için KOBİ’lere sağladığı kredi garanti fonunun kullandırılması açısından aracı bankalar arasında yer almayı planlıyor mu?
Hazine destekli KGF kredisi, sektörün içinde bulunduğu dar boğazı aşması için kullanacağı araçlardan birisi olacaktır. Bizler de Kredi Garanti Fonu’na üye bir banka olarak aracı bankalar içinde olacağız diye düşünüyorum. Söz konusu kredinin kısmen finansmanı sağlanmış olan gemilerin geri kalan kısımlarının finansmanında kullanılacağını, dolayısıyla hali hazırda belli seviyelerde finansman sağlayan bankalarca bu kredinin ilk aşamada tercih edileceğini düşünüyorum. İş Bankası’nın bu kapsamda büyük bir portföyü yok. Ama mutlaka uygun talepleri değerlendireceğiz.

5) İş Bankası 2009’un aralık ayında Japan Bank for International Cooperation (JBIC) ile yaptığı anlaşma kapsamında azami 10  milyar yen tutarındaki krediyi Türk ithalatçıların orta ve uzun vadeli gemi ithalatlarının finansmanına sunmuştu. Bu kredinin ilk müşterisi 2010’un ilk ayında Ya-Sa Denizcilik oldu ve şirkete 3, 1 milyar yen kullandırıldı. Kredinin geri kalanına hangi şirketler talip, koşullar nedir?
İş Bankası bu anlaşmayla Türk ithalatçılarının Japon ihracatçılardan yapacağı orta ve uzun vadeli gemi ithalatlarının finansmanı için azami 10 milyar yen tutarında kredi imkânı sunuyor.
Türk firmalarına Japon ihracatçılar ile Japon Yeni üzerinden imzalamış oldukları kontratların azami yüzde 80’lik kısmı için 12 yıl vadeye kadar kredi kullanma imkânı sağlanabiliyor. Kredi geri ödemelerinin ise asgari altışar aylık devrelerde yapılması öngörülüyor. Aslında sağlanan kaynak dışında standart bir postfinansmandan farksız bir yapı var bu kredide de. Bildiğiniz üzere, anlaşma kapsamında ilk kredi sürecin başından beri içinde olan Yasa Denizcilik’e kullandırıldı. Krediye konu geminin Japonya’da inşa edilmesi gerekiyor. Bu kapsama giren başkaca kullandırmalar da yapıldı/yapılmakta. Gelen talepleri işlem bazında değerlendiriyoruz.

Bunu Paylaşın