Enver Bilgi: “Zenith’in işletme modeli Türkiye’ye örnek olabilir”

MDN İstanbul

Deniz taşımacılığı sektöründe dünya lideri firmalar arasında yer alan Scorpio Services Holding Türkiye’de 2013 yılının mayıs ayından bu yana Zenith Gemi İşletmeciliği adıyla kurduğu Grup şirketiyle faaliyetlerini sürdürüyor. Scorpio Tankers Inc. Şirketine ait tankerlerin teknik operatörlüğünü yapan Zenith, aynı zamanda, yerli-yabancı başka Armatörlerin gemilerine de işletmecilik hizmeti vermek amacıyla kuruldu.

“Zenith, kuruluşundan bu yana yalnız MR –Medium Range- (50-52,000 dwt), tamamı Kore’nin Hyundai Mipo Dockyard ve SPP tersanelerinde inşa edilen tankerleri yönetiyor. Şu an işletmesini üstlendiğimiz filoda eco tip 18 adet yeni tankeri bulunuyor. Yakın zamanda bu tankerlere yenilerin eklemeyi planlıyoruz.

New York’ta, US Stock Exchange’e kote olan bir Gruba bağlı olan Zenith, Türkiye’deki global oyuncuların şirketleri gibi çok ciddi, disiplinli bir sistemle çalışmak zorundadır.

Tüm faaliyetlerimiz sıkı bir denetleme altında olup, insan emniyetini ön plana koyan, sıfır kaza ve sıfır deniz kirliliğini hedefleyen politika ve prosedürlerimiz, operasyonel ve finansal düzenli raporlamalarımız var. Böyle bir zorunluluğumuzun olması, mükemmeliyetin ve verimin bir ayricalık sayılmadığı, hatta bir sıradanlık kabul edildiği reel bir ortam gerektiriyor.

Zenith, denizcilik sektörümüzde, yurda yabancı sermaye ve düzenli döviz girişini bu boyutta sağlayan bir ilk olma özelliğiyle bizi gururlandırıyor. Bu yüzden bıraktığımız izlenim ile sektörümüzde bir örnek olacağımızın sorumluluğunu bilerek hareket ediyoruz. Bu misyonun ağırlığı bazen omuzlarımızı çökertse de, diğer yönüyle işimize tutkuyla sarılmamızı sağlıyor. Bu çerçevede, insana yatırım yapıyor ve uzun vade çalışma odaklı bir sistemi hayata geçirmeye çalışıyoruz.”

“2017 ikinci çeyrekten itibaren piyasaya yükselebilir”
Global tanker piyasası ve navlunlardaki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Enver Bilgi, orta ve uzun vadede piyasadan olumlu beklentileri olduğunu ifade etti.

“Navlunlarda geçtiğimiz yaz aylarında başlayan durgunluğun en önemli nedeni; piyasada gemi arzının talebin çok ötesinde geçmesinden kaynaklandığına inanıyorum. Arz-talep dengesi kısa sürede sağlanacak gibi görünmese de, 2017 ve 2018 yıllarında oldukça azalan siparişler ve Balast Suyu Yönetimi (BWM) sistemi gibi yeni regülasyonlarla piyasadan gemi çekilmesi ihtimali, beklentileri yüksek tutuyor.

Uzun vadede bir şey söylemek kolay olmasa da, piyasa analistlerinin tahminleri; tanker marketinin 2017’nin 2. çeyreğine kadar baskı altında kalacağı ve bu kış tarihi periyodik yükselişin görülmeyeceği yönünde. Ancak, piyasalar 2017 ve 2018 için çok da negatif bir beklenti içerisinde değil.

Piyasayı etkileyen diğer belirleyici faktörler; dünya ekonomisindeki gelişmeler, senelik büyüme oranları ve uluslararası siyasi belirsizlikler ile bütün bunların toplum psikolojisi üzerindeki etkilerinin yansımasının yanı sıra yeni regülasyonlar. Bu konuda da olumlu beklentiler içerisinde olduğumu söyleyebilirim.”

“Zenith kaliteli büyüyecek”

Zenith’in bağlı olduğu Scorpio’nun en çok Atlantik bağlantılı bölgelerde faaliyet gösterdiğini ifade eden Enver Bilgi, hedefinin kaliteden ödün vermeden büyümek olduğunun altını çizdi.

“Bütün gemilerimiz Scorpio MR tanker havuzunda, tüm dünya üzerinde ‘tramp’ çalışıyor, ancak Scorpio Grup’un en fazla hakim olduğu pazar cross-Atlantic bağlantılarıdır. Bununla birlikte, hareket kabiliyeti yüksek MR tankerler, pazarın yüksek olduğu bölgelere de zaman zaman kaydırılabilmektedir.

Bütün gemilerimiz IMO 2&3 Class notasyonuna sahip olmakla birlikte, taşıdığımız ana  yükler CPP (Clean Petroleum Products) yani işlenmiş petrol ürünleridir. Bunun yanında, az da olsa genellikle aşındırıcı olmayan  (non-abbrassive) türde kimyasal yükler de taşımaktayız.

Zenith olarak sahip olduğumuz işletme modeliyle; yerli iş gücünün emeği, bilgisi, tecrübesiyle oluşturulan ve dünyanın premier liginde yapılan bir işletmeciliğin Türkiye’den de gerçekleştirilebileceğini ispat ettiğimizi düşünüyorum. 

Bundan sonraki amacımız, ülkemizin ekonomik ve siyasi stabilitesi ile mevcut yetişmiş eleman kapasitesi el verdiğince, kaliteden ödün vermeden büyümektir. Bunun için çok hızlı bir büyümedense, ölçülü ve dengeli bir büyümeyi tercih ediyoruz.

Yalnız burada önemli bir gereksinimi işaret etmek isterim; Türk gemi adamlarının yasal statüsünün bir an önce belirlenmesi, denizciliğimizin gelişmesinde çok önemli bir rol oynayacaktır.

Dünyanın en fazla regüle edilen sektörlerinden birinde, dünya devleri majör petrol şirketleriyle çalışıyoruz. Pek çoğu kiracımız ve denetçimiz olmasının yanında bazen de rakibimiz. Öyle ki, aynı limanda bulunan petrol devi şirketlerin tankerleriyle aynı kargo için rekabet ettiğimiz de oluyor.

Bu durum, denizcilik alanında (Türkiye’de) maalesef çok vizyoner olamayan yönetim tarzları tarafından çok meşakkatli görülebilir ama bir dünya markası olmak istiyorsanız ve filonuz birinci sınıf gemilerden oluşuyorsa başka şansınız yok. Bu standardı esas almak zorundayız.

Öğrencilerin gemideki stajlarından başlayarak, zabit olacaklarını varsayarak, gemideki eğitimlerini bir kitapçık haline getirerek düzenledik. Tüm enspektör kadromuzu kendi filomuzdan yetişmiş arkadaşlarla donattık. Aramızda stajyerlikten başlayıp, bugün kaptan-baş mühendis hatta firmamızda enspektör olan arkadaşlarımız mevcut.

Okuldan mezun olup, bir süre denizde çalıştıktan sonra karaya geçen ve sektörde yaşanan sıkıntılar nedeniyle tekrar denizde çıkmak isteyen meslektaşlarımıza bu konuda yardımcı olduk, eksik kalan eğitimlerini tamamladık ve onları da sektöre kazandırdık.

Denizcilik öncelikle bir gelenek ve tutkudur, ancak ondan sonra bir meslektir. Zaten tutkuyla yapılmayan bir işte başarılı olmak çok zor ve sıkıcıdır. Biz tamamen kalite ve verim odaklı, insanı her şeyin önünde tutan, eğitime çok önem veren bir şirketiz.

Zenith, sektöre girmek isteyen şirketler tarafından bir rol modeli olarak kabul edilebilir. Tecrübelerimizi paylaşmaya ve hatta talep olursa bunu devlet nezdinde üst yönetimlere de iletmeye her zaman hazırız. Bunu bizim ülkemize ve Türk denizciliğine borcumuz kabul ediyoruz.

Yabancı yatırımcıların bir ülkeye giriş yapabilmelerinin önündeki en belirleyici konu, o ülkedeki güvenlik durumu. Ayrıca, yabancıların Türkiye’ye gelişleri için Zenith bir litmus testi olabilir. Bu konudaki istatistiklerimiz ortada. Endüstrideki ortalama KPI’ların çok önünde, hatta en iyiler arasında yer aldığımızı söyleyebilirim. Buna karşılık, operasyonel masraflarımız yine dünya ortalamasının altında.”

“Ülkedeki istikrar iş hayatı için önemli”

15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye’nin bölgesindeki çatışmaların tanker piyasasına etkilerini değerlendiren Enver Bilgi, ülkedeki istikrarın yabancı yatırımcı ve iş adamları için önemine dikkat çekti.

“15 Temmuz uluslararası tanker ticaretini etkilemedi diyebilirim. Her ne kadar psikolojik açıdan gerek yabancı yatırımcı ve gerekse çalışanlarımız üzerinde negatif etkileri olsa da, piyasamız tamamen yurt dışında olduğu için ticari açıdan belirleyici olmadı.

Firmamız açısından baktığımızda ise, ofisimizi ziyaret etmeyi planlayan Majör Petrol Şirketlerinden, eğitimci ve yöneticilere kadar önemli bir grup yabancı ziyaretçi programlarını iptal ettiler. Bu açıdan, ülkenin stabilitesi işimizde önemli bir yer alıyor.

Örnek vermek gerekirse, Atlanta’da meydana gelen petrol boru hattı patlaması, Japonya’da meydana gelen deprem, Uzakdoğu’da etkili olan tsunami gibi afetler ancak tanker piyasalarında büyük etki yaratır.

Irak ve Suriye’deki karşıklıklar ise, bölgeyi kapsam dışı bırakmakta, ancak OPEC ve diğer petrol üretici ülkelerin aldığı kararlar neticesinde, piyasa çok da negatif etkilenmiyor. Uzun süredir devam eden sıkıntılar sonunda, petrol ticareti artık Suriye, Irak ve İran olmadan da ayakta durmasını öğrendi. Öte yandan, petrol fiyatlarının yakın zamanda büyük bir artış göstereceğine dair bir öngörünün de piyasada bugün için bulunmadığını söyleyebilirim.”

Türk tersaneleri küçük tip tanker inşasında büyük bir deneyime sahip ancak global krizin etkisiyle bu işler durma noktasına geldi ve Türk gemi inşa sekörünü etkiledi. Konu hakkında görüşlerini paylaşan Zenith Genel Müdürü Enver Bilgi “Türk tersaneleri 2004-2008 dönemi arasında düştüğü, büyük tonaj inşası ve açığa gemi yapmak gibi hatalara tekrar düşmemeli; küçük tonajda ve spesifik amaçlı butik gemi inşa segmentinde kalmalıdır” dedi.

“Tanker inşasında bazı küçük tersaneler, siparişi olan tersanelere taşeron olarak, blok inşası vb. işlere ve kooperasyona girebilirler. Büyük tonajlı gemiler zaten Uzakdoğu’da fabrikasyon yapılıyor ve 7-8 ay gibi bir süre içerisinde teslim ediliyor. Gerek elektronik cihaz, ekipman ve gerekse ana makine üretimimizin olmaması bizi bu konuda sınırlıyor.

Türk tersaneleri, bunun yanında kuru havuz, özel sörvey, BWT sistemi montesi gibi tamir-bakım işlerine ağırlık vererek ve coğrafi yakınlık avantajını kullanarak Avrupalı armatörleri ülkemize çekebilirler. Kaldı ki, Akdeniz çanağında tersanelerimizle tamir-bakım açısından, süre-fiyat-kalite konusunda rekabet edecek kapasitede ülke de bulunmuyor.

Gemi inşa ve tamir-bakım sektörümüz, ürettiği hizmetler ile özellikle Avrupalı armatörler nezdinde ilgi odağı. Öte yandan tersanelerimiz, Türk ekonomisine sağladığı ciddi döviz girişi katkısının yanında, büyük bir istihdam kaynağıdır.

Tersanelerimizin kalite ve emniyeti ön planda tutarak insana yatırım yapması gerekiyor ve bunun için de Türkiye’de yeteri kadar donanımlı insan gücü mevcut olduğuna inanıyorum.”

“Tankercilik günümüzde, sofistike yapısı ve ağır regülasyonları nedeniyle, eğitimli ve donanımlı insan gücü gerektiriyor” diyerek eğitimli insan gücünün önemine dikkat çeken Enver Bilgi, sektörün geleceğinin dengeli olduğunu düşündüğünü kaydetti.

“Tankercilik sektörü geleneksel, konzervatif yapısı dolayısıyla da tecrübe ister.  Endüstriyel ve teknolojik gelişmeleri, uluslararası regülasyonları yakından takip etmeniz gerekir. Kalıcılık, güvenilirlik, geçmiş repütasyonunuz ve kredibiliteniz çok önemlidir. Bu nedenle çok paranız olsa da, her isteyenin hemen girebileceği bir yapıya sahip değildir. Bu da sektöre bir stabilite sağlıyor. Biz tankerci olduğumuz için kuru yük tarafına pek girmeyeceğim, ama tanker piyasaları, büyük bir siyasi kaos, ekonomik kriz vb. gibi beklenmedik gelişmeler olmadıkça periyodik iniş çıkışlar olsa da, daha stabil bir seviyede yoluna devam edecek.

Günümüzde yeni jenerasyon eletronik makinelerle inşa edilen ECO (yakıt tasarruflu) gemiler, tahmin ediyorum; belli bir zaman sonra LNG ve alternatif enerji kaynaklarıyla donatılmaya başlanacak. Yeni regülasyonlar ve bu tür gelişmeleri, piyasayı iyi okuyan firmalar, daha yüksek rekabet gücüne sahip ve kalıcı olacaklar.”

Bunu Paylaşın