İlk olarak MarineDeal News’ta “Bir gemi kaç kişiye satılabilir?” başlıklı köşe yazısında gündeme getirdiğimiz Terme Tersanesi üzerinden gerçekleşen organize operasyonlar hakkındaki haberlerimiz oldukça ses getirirken, konu üzerine yeni bilgiler geliyor ve yeni iddialar ortaya atılıyor.
Son haberimizde özel bir dosya açmıştık. Terme Tersanesi üzerinden gerçekleşen olaylar zincirinin merkezinde yer alan “Alaattin” olarak bilinen ancak gerçek adı Yıldırım Bozkurt olan şahıs hakkında yeni iddiaların tarafları arasına Gürdesan Tersanesi de eklendi.
İddiaların merkezinde ise Terme Tersanesi’nde Kent Denizcilik için inşa edilen gemilerden ikincisi olan NB05 yer alıyor.
Gemi birden gizlice Gürdesan Tersanesi’ne çekiliyor
Yıllardır Terme Tersanesi’nde bekletilen NB05 gemisiyle ilgili Cumhuriyetimizin 100’üncü Yıl kutlamalarından birkaç gün önce ilginç bir gelişme yaşanıyor. Terme Tersanesi’ndeki hâkim hisse sahibi Erkan Zorlu, bir muvafakatname imzalayarak “geminin yapımını tamamlayamayacağını” belirtiyor ve gemiyi römorkörlerle birlikte apar topar Yalova’daki Gürdesan Tersanesi’ne gönderiyor ve gemi tersanenin limanına demirleniyor.
NB05, tersane limanında 8 aydır bekletilmeye devam ederken, bu gemi için potansiyel bir alıcı sektörden bir broker ile iletişime geçiyor. Konuyla ilgili Terme Tersanesi ortaklarından Tuğrul Karaca ile görüşen broker, Karaca’nın geminin durumunu kendisine anlatmasının ardından bu defa Gürdesan Tersanesi’nin sahibi İsmail Gürsoy ile bir görüşme gerçekleştiriyor.
İsmail Gürsoy ile gerçekleştirdikleri telefon görüşmesi hakkında MarineDeal News’a konuşan broker’in söyledikleri, aylardır Terme Tersanesi hakkında yaptığımız haberlerimizde aktardığımız akıl almaz derecede organize kötülüğü barındıran olaylar zincirinde yepyeni bir sarmalı işaret ediyor.
Gürsoy’un NB05 isimli geminin “kesinlikle satılık olmadığını” belirttiğini söyleyen broker, “Alaattin’i (asıl adı Yıldırım Bozkurt) uzun yıllardır tanıdığını belirten Gürsoy’un, asıl dolandırılan tarafın Alaattin olduğunu ve dolandırıcı tarafın ise Tuğrul Karaca ve Emir Öztürk olduğunu iddia ettiğini” belirtiyor.
Broker, Gürsoy ile yaptığı görüşmede, Gürsoy’un kendisine, “NB05 isimli geminin Terme Tersanesi’nden Gürdesan Tersanesi’ne götürülmesinde başından beri ilişkili olduğunu, ayrıca geminin üzerindeki hacizler nedeniyle İstanbul Boğazı’ndan geçerken sorun yaşamaması için de tanıdıklarını devreye soktuğunu” aktardığını söylüyor. Hatta Gürsoy, broker’e “Geminin İstanbul Boğazı’ndan geçiş operasyonu için İçişleri Bakanı’na kadar ulaştığını” adeta övgüyle aktarıyor.
Broker ayrıca, Gürsoy’a, “Alaattin dediği kişinin aslında Yıldırım Bozkurt olduğunu ve bunu gazeteden okuduğunu” söylediğindeyse “herhangi bir cevap alamadığını” belirtiyor.
İlginizi çekebilir:
Alaattin’in Sihirli Lambası’ndan çıkan kişi: Yıldırım Bozkurt
İsmail Gürsoy: Alaattin benim arkadaşım!
Konu hakkında Terme Tersanesi’nin mağdur ortağı Emir Öztürk ile görüştük.
Gürsoy ile 8 aydır Gürdesan Tersanesi’nin iskelesinde bekletilen NB05 adlı geminin ücret tarifesinin devam etmesi nedeniyle bu gelişme üzerine konuşmak isteyen mağdur Emir Öztürk ise “İsmail Gürsoy’u aradığını, kendisine konu hakkında bilgi verdiğini, gemi üzerindeki davaları ve ihtiyadi tedbir kararını anlattığını, Gürsoy’un ise kendisine, ‘Alaattin’in yanında olduğunu’ söylediğini” belirtiyor.
Emir Öztürk, Gürsoy’a, “dolandırılan birisinin gemiyi nasıl elinde tutabildiğini ve geminin hangi hakla alıkonulduğunu merak edip sorduğunu”, yanıt olarak Gürsoy’un, “O senin bileceğin iş, ben tarafım (Alaattin/Yıldırım Bozkurt’un yanında), beni karıştırma, Alaattin benim arkadaşım, kurunun yanında yaş da yanıyor” gibi ifadeler kullandığını aktarıyor. Gürsoy’a ayrıca “bizim dolandırıcı olduğumuza dair bir ifadede mi bulundunuz?” diye soru yönelten Öztürk, Gürsoy’dan “benden böyle bir şey duydun mu…” cevabını alıp yüzüne telefonun kapatıldığını belirtiyor.
Konu üzerine mağdur Emir Öztürk’ün MarineDeal News’a yaptığı açıklamada “İsmail Gürsoy’un Alaattin olarak bilinen Yıldırım Bozkurt’la birlikte NB05’in Gürdesan Tersanesi’ne getirilmesi sürecinde birlikte çalıştıklarını belirttiğini, Gürsoy’un gemiyi görmelerine ve mühendis sormalarına izin vermediklerini” aktarıyor.
Öztürk ayrıca “Gürsoy’u da dava sürecine, ‘yardım ve yataklık yapmaktan’ ekleteceklerini” belirtirken, “Gürsoy’un ortalaması günlük 1500-2000 Euro olan bekletme ücretinin işlemeye devam etmesi için gemiyi alıkoyduğunu ve bu haksız hukuksuz ödemelerle de muhatap olmamak için suç duyurusunda bulunacaklarını” söylüyor.
Gürdesan Tersanesi’nin günlük ücreti iş yoğunluğunu bahane gösterip artırabilme ihtimâli de olasılıklar arasında.
Gürdesan, bitmeyen borç pastasından pay mı istiyor?
Gelinen noktada bir türlü borçları kapanmayan, komik rakamlara birbirleriyle bağlı şirketler arasında geçişi sağlanan NB05 isimli geminin oluşturduğu pastadan pay almak isteyenler arasında Gürdesan Tersanesi ve İsmail Gürsoy’un da yer aldığı görülüyor.
Öztürk’ün konuyla ilgili en büyük iddiası ise “Gürdesan Tersanesi’nin gemiyi tuttuğu için oluşan borçları örnek göstererek geminin satışa sunulmasını talep etme” ihtimalinin hukuken bulunması. Geminin sahibi gözüken Bozkurtlar Denizcilik şirketi eğer bu ödemeleri yapamayacağını belirtirse Gürdesan’ın böyle bir hakkının olma ihtimali olabilir. Bu durumda bir türlü sonuçlandırılamayan borç döngüsünün devamı anlamına gelebilir.
Konuyla ilgili kendisine ulaştığımız ve hakkında ciddi iddialar olduğunu ve bu iddialara yanıtlarını verebileceğini kendisine yazılı ve sözlü belirttiğimiz Gürdesan Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gürsoy sorularımıza herhangi bir cevap vermeyerek görüşmeyi sonlandırdı.
NB05 gemisinin geçmişi
Daha önceki dosyalarımızda belirttiğimiz gibi NB05 isimli geminin Ziya Doğan isimli şahsın ortağı olduğu Gürdoğan Demir Çelik Makine İnşaat Sanayi Ticaret LTD. isimli bir şirkete Terme’nin Yıldırım Demir Çelik A.Ş.’ye olan ‘borçlarıyla birlikte satıldığı’ görülüyor. Ziya Doğan’ın ayrıca Yıldırım Demir Çelik A.Ş.’nin ortağı ve Münferiden Müdürü olduğu da anlaşılıyor. Gürdoğan Demir Çelik ise borçlarıyla birlikte aldığı bu gemiyi organik olarak bağlı olduğu Kubilay Yılmaz isimli bir şahsa ait olan Bozkurtlar Denizcilik firmasına kısmi bölünme yoluyla yaklaşık 360 bin Türk Lirası’na devrediyor. Ayrıca Kubilay Yılmaz isimli şahsın sonra yapılan araştırmalarda “Katiusha” isimli geminin satışını Erkan Zorlu’dan aldığı yetkiyle İstanbul Gemi Sicil Müdürlüğü’nde gerçekleştirerek geminin satış bedelini tahsil ettiği ortaya çıkıyor. Öyle ki; Kubilay Yılmaz hem Terme Tersanesi’nin sahibi olduğu “Katiusha” isimli gemiyi satmış hem NB05 isimli gemiyi de üzerine geçirmiş görülüyor.
Bu haberin/makalenin/çevirinin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
