2008 krizinden sonra hepimizin hayatına giren ve üzerine onlarca kitap yazılan kur savaşlarında yeni bir döneme giriliyor
Ekonomistler, kısaca, ülkelerin ekonomik aktivitenin yavaşlamasından dolayı ülke para birimlerini zayıflatarak ihracat pazarında avantaj sağlama çabası olarak bilinen kur savaşlarında yeni perdenin başladığı yönünde ciddi uyarılarda bulunuyor.
Çin ve Avrupa paralarını zayıflatıyor
Ekonomistler, son dönemde küresel ekonomiden durgunluk sinyallerinin gelmesi ve hisse senedi piyasasında yaşanan karmaşa ortamında son üç yıldır piyasayı yükselten kur beklentilerinin tehdit altında olduğunu belirtiyor ve ekliyorlar. “Önde gelen tüm ekonomilerde merkez bankalarının ihracat ile ekonomiyi desteklemek ve enflasyonu yükseltmek için kuru zayıflatmaya çalışması nedeniyle kur savaşının eşiğine gelmiş durumdayız.”
Son dönemde özellikle Çin ve Avrupa ülkelerinin büyümeyi desteklemek amacıyla para birimlerini zayıflatmaya çalıştığını belirten ekonomistler, özellikle Çin’in attığı adımların, şimdiden ABD Hazinesi’ni öfkelendirdiğine dikkat çekiyor. Öte yandan Euro Bölgesi’nde enflasyonun kredi piyasasının durgun olduğu ortamda tehlikeli bir şekilde düşük seviyelere gerilediğini gören Avrupa Merkez Bankası (ECB) artık tahvil alımı yapmayı açıkça tartışıyor. ABD Merkez Bankası FED’in Başkanı Janet Yellen ise enflasyon FED’in yüzde 2’lik hedefine yaklaşana ve ücretler gibi istihdam piyasası göstergeleri toparlanana dek kısa vadeli faiz oranlarını düşük tutarak doların değerini de düşük tutmaya istekli ve hazır görünüyor. Yani, Avrupa, Çin ve diğerlerinin kendi para birimlerini zayıflatmak için aktif olarak oyuna dahil olmaları ile yendeki istikrarlı değer kaybından memnun olan piyasa sarsılmak üzere ve bu sarsıntı hiç de hoş olmayacak.
Türkiye doları 2.10 TL’nin üzerinde
tutmak istiyor
Türkiye’de ise ekonomi yönetimi 17 Aralık operasyonu sonrası 2.40 TL’ye dayanan doların 2.10 TL’nin altına inmesine sıcak bakmıyor. Yüksek cari açığı finanse etmek ve ekonomik büyümede ihracatın payını artırmak isteyen ekonomi yönetimi, kurun 2.10 TL’nin altına düşmesi durumunda 166 milyar dolar olan ihracat hedefinin zora gireceğini biliyor.
Özellikle de kur savaşlarında kılıçların yeniden çekildiği bir dünyada. Zaten Türkiye İhracatçılar Meclisi de sürekli olarak yaptığı açıklamalarla ihracatçılar olarak kurun 2.10-2.20 TL aralığında kalmasının kendilerini rekabet olarak avantajlı kılacağını da söylüyor. Yıllardır iç taleple büyüyen ve bu alanda gidecek yeri olmadığı için iç tüketime kısıtlamalar getiren ekonomi yönetimi de, küresel ekonomide aktivitenin yavaşladığı ve kur savaşlarının başladığı dönemde TL’nin değer kazanmasına pek de sıcak bakmıyor.
