49/51 Film’in çevirdiği film ve olaylar silsilesi: Para nerede, film nerede?

MDN Editör

MarineDeal News, bu özel dosyasında 2017 yılından beri sonuca bağlanmayan bir gizin izini sürüyor. Atatürk’ün ismiyle halktan toplanan paraları, yakın tarih hakkında yapılmış “tarihî” hataları ve bir türlü sonuca ulaşmayan vaatleri inceliyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 1918 yılında işgal altındaki İstanbul Boğazı’na demirlemiş düşman gemileri hakkında “Geldikleri gibi giderler” sözünü üzerindeyken söylediği römorkör olduğu için halkın birlik olmasıyla restore edilen “Kartal İstimbotu”nun gerçek hikâyesi nedir? 

Kartal İstimbotu Kurtarma ve Yaşatma Platformu (KKYP)’nun ilk dönem bir parçası olan 49/51 Film’in ortaklarının; 1919 isimli sinema filmini çekmek amacıyla halktan aldığı paraların, “100 TL bağışla, Kartal İstimbotu’na ismin yazılsın” denilerek bağışları toplanan kişilerin isimlerinin, kesilmesi gereken faturaların, Kartal İstimbotu’na dair Platform tarafından yürütülmemiş araştırmanın izini sürüyoruz ve soruyoruz:

  • Halktan toplanan paralar nerede? Halktan gerçekte kuruşu kuruşuna ne kadar para toplandı?
  • Para toplama işlemi nasıl muhasebeleştirildi? Her bir bağışçıya fatura kesildi mi?
  • Kartal İstimbotu’na yazılacağı vadedilen bağışçı isimlerine ne oldu? 
  • Çekileceği vadedilen 1919 filmi çekildi mi, neden çekilmedi?

Her şeyden önemlisi halktan para toplamak için yasal izinler alındı mı? Alınmamış.

“Kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamazlar. Ancak kamu yararına çalışan dernek, kurum ve vakıflardan hangilerinin izin almadan yardım toplayabilecekleri, Cumhurbaşkanınca belirlenip ilan edilir.”

***

Konunun detaylarına girmeden önce belirtmemiz gerekir ki, Kartal İstimbotu Koruma ve Yaşatma Platformu Başkanı Tümamiral (E) Cem Gürdeniz sorularımıza sözlü ve yazılı cevap vermedi. Kendisi adına gazetemizle Platform Teknik Komite Başkanı Kaptan Levent Akson iletişime geçti.

Kartal İstimbotu’nun restorasyon süreci ve yılan hikâyesine dönen sinema filmi

Konuyu tüm açıklığıyla ele alabilmek adına her şeye en başından başlayalım: 

1) Kartal İstimbotu 2017 yılında Pendik’te hurda hâldeyken bulunuyor. Burada gemiyi bulan kişinin gazeteci Gökhan Karakaş olduğu iddia edilse de tekneyi asıl bulan ve Kartal İstimbotu olduğundan şüphe eden isim Arif Ertik.

2) İstimbotun kurtarılması ve restore edilmesi için gönüllülük esasına dayanan bir oluşum hayata geçiriliyor. Bu oluşum ise yukarıda da bahsettiğimiz Kartal İstimbotu Kurtarma ve Yaşatma Platformu (KKYP), platformun başkanlığını ise Tümamiral (E) Cem Gürdeniz üstleniyor.

3) Kartal İstimbotu Pendik Sahili’nde yarı yatık hâlde hurdaya satılmayı beklerken ismi “Kartal 2” ve METEAR Denizcilik’e ait, şirketin sahibi ise Aret Hovagimyan. (Aret Hovagimyan 16 Nisan 2021 tarihinde vefat etti.)

İlginizi çekebilir:

Tarihî Kartal İstimbotu, küllerinden yeniden doğdu

4) Aret Hovagimyan İstimbot’un Atatürk’ün bindiği gemi olduğuna dair bilgi sahibi. Fakat kendisi, gemiyi hurda fiyatından satmaya karar veriyor. Kaptan Levent Akson’un ifadelerine göre Hovagimyan, kendilerine “31 Mayıs” tarihine kadar süre veriyor, bu tarihten sonra hurdaların fiyatı artacağı için yeni bir fiyattan satışa sunacağını belirtiyor. Eş zamanlı Gazeteci Gökhan Karakaş Kartal İstimbotu ile ilgili haberi de yapmış durumda.

5) Geminin satın alınması ve restorasyonu için son derece büyük bir meblağa ihtiyaç var. Bu konudaki ifadeler görgü tanıklarının hatıralarında değişiklik gösterse de hurda fiyatının 50 bin TL’den 80 bin TL’ye çıktığı ifade ediliyor. 

Kartal İstimbotu’nun bulunması ve kurtarılması bu şekilde başlıyor. Ortaya çıkan para ihtiyacından sonra işler karışıyor. Teknenin satın alınması için ihtiyaç duyulan paranın sağlanması adına platforma Tümamiral (E) Cem Gürdeniz’in inisiyatifiyle iki isim daha katılıyor. Bunlardan biri İbrahim Benli diğeri ise Serkan Koç. İkili, 49/51 Film isimli şirketin ortakları olarak tanıtılıyorlar. 

İlk etapta plan son derece basit. 49/51 Film platform adına tekneyi satın alacak, gönüllülerden toplanan bağışlar ile 1919 isimli bir film yapılacak ve bu film Kartal İstimbotu’nun da hikâyesini o filmde anlatacak.

Buraya kadar her şey oldukça açık gibi görünüyor olsa da olaylar daha karmaşık ilerliyor.

İlk olarak İbrahim Benli isimli ortak 49/51 film adına gemiyi satın alıyor. Bu satın alma işlemi için ödenen miktarı Levent Akson şöyle aktarıyor:

80 bin TL + KDV, 5 bin 500 TL harçlar ve 27 bin 500 TL taşıma ücreti toplamda 127 bin 400 Türk Lirası… 

Okuyucularımızın Kartal’ın hurda fiyatını kıyaslaması için o tarihlerde TCMB ABD Doları Efektif Satış Kuru’nun 3,5 Türk Lirası civarında olduğunu belirtmekte fayda var.

Böylece gemi satın alınıyor ve gönüllülerden gelen yardımlarla restorasyona başlanıyor. İMEAK DTO ilk olarak 25 bin dolarlık bir yardım yapıyor “fakat sonra bu yardımın arkası gelmiyor” diyor Kaptan Levent Akson. İMEAK DTO’nun o dönemdeki Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan konudan haberdar olunca dilerlerse sahibi oldukları tersaneyi istedikleri gibi kullanabileceklerini, istemezlerse belirledikleri aynî veya nakdi yardımı da yapabileceklerini söylüyor. Platform, askerî inşaların devam ettiği bu tersaneye giriş çıkışların kolay olmayacağı için Çiçek Tersanesi’ni tercih ediyor. Metin Kalkavan da direkt işi üstlenen Çiçek Tersanesi’ne nakdi yardımı yaptırıyor.

Ardından platform üyeleri kendi aralarında para topluyor, denizcilik sektöründen ve sektörün dışından birçok insan gönüllü oluyor. Saclar, boyalar ve daha birçok malzeme restorasyon için ücretsiz olarak sektör yetkililerinden aynî veya tersaneyi nakdi yardım olarak toplanıyor. Tersane de ilk verdiği rakamdan yarı yarıya indirim yapıyor. 

Geminin açılışı için yapılan organizasyonda her şey gönüllülük esasına dayalı karşılanıyor. MarineDeal News gazetesi Kurucu Genel Yayın Yönetmeni Yeşim Yeliz Egeli organizasyonu tamamen gönüllü şekilde üstleniyor ve tedarikçileri de seferber oluyor. Kaptan Levent Akson restorasyonun tüm teknik işlerinden tamamen gönüllü olarak sorumlu oluyor ve neredeyse bir yıl boyunca işini gücünü bırakıp Kartal ile ilgileniyor, hatta kendisinin babası emekli maaşı olan üç aylığını restorasyon için para bulunamadığı konuşmalarına şahit olunca bağışlıyor.

Bu sırada 49/51 Film tarafından çekilmesi planlanan 1919 sinema filmine bütçe toplamak için bir kampanya başlatılıyor. Facebook hesapları, gazeteler ve birçok yerden bir Tüzel kişilik olan 49/51 Film’in şirket hesap numaralarıyla bağış toplanıyor. Halktan para isteniyor, istenirken de bir vaatte bulunuluyor:

“100 TL bağış yap Kartal İstimbotu’na ismin yazılsın”

Halktan şirket hesapları üzerinden para toplanıyor. Ne yazık ki, bu bağışlar bir film yapmak için yeterli gelmiyor ve 49/51 Film daha önce gemiyi satın alırken yaptığı 127 bin 400 liralık harcamayı bu bağışların içinden alarak kalan parayı restorasyon için platforma devrediyor. “Bundan sonra tekne platformun oldu” diyor Levent Akson ve esasen rahatladığını dile getiriyor.

49/51 Film'in çevirdiği film ve olaylar silsilesi: Para nerede, film nerede?

İbrahim Benli kim?

Röportajımız sırasında Kaptan Levent Akson’a İbrahim Benli’yi tanıyıp tanımadığını sorduğumuzda tanımadığı cevabını aldık, aynı şekilde Kartal İstimbotu’nun yerini fark eden ilk isim olan Arif Ertik de İbrahim Benli’yi tanımadığını ifade etti. İbrahim Benli’yi kimin tanıdığını sorduğumuzda ise iki platform üyesinden de “Cem Gürdeniz” cevabını aldık.

***

Türk Loydu Vakfı önceki Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu: Karşımızda bir STK yoktu

Konu hakkında son derece önemli açıklamaları yapan bir diğer isim de dönemin Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu. Cem Melikoğlu’na, Kartal İstimbotu’nun restorasyon sürecinde KKYP ile yaşadığı deneyimleri ve şahit olduklarını sorduk.

Melikoğlu, 2017 yılında başlayan restorasyon ve 1919 film projesi ile Türk Loydu’nun da ilgilendiğini fakat karşılarında bir STK olmadığı için Türk Loydu olarak maddi destek veremediklerini ifade etti. Kendi cümleleriyle “Karşımızda bir STK yoktu, bir grup gönüllünün oluşturduğu bir platform vardı” diyen Melikoğlu, Türk Loydu’nun manevi olarak projeye destek verdiğini ifade etti. 

Melikoğlu ayrıca Türk Loydu’nun o dönem bir ilki gerçekleştirerek, Kartal İstimbotu’na özel bir Onursal Klas Sistemi kurduğunu ve istimbota sonsuza kadar geçerli olacak şekilde bir onur sertifikası verdiğini de açıkladı.

Melikoğlu ayrıca, Türk Loydu’nun, “Platformun resmî yetersizlikleri” nedeniyle maddi bağış yapamadığını fakat kendisinin bireysel olarak bağış yaptığını ifade etti. “Tuğlaya isim yazılması gibi bir kampanya vardı. Ben de kendim ve çocuklarım için 3 kişilik bağış yaptım 1000 TL gönderdim” şeklinde konuştu.

49/51 Film'in çevirdiği film ve olaylar silsilesi: Para nerede, film nerede?

Melikoğlu’nun yaptığı bağış, temel bağış miktarı olan 100 TL’nin oldukça üzerinde. 

Cem Melikoğlu sonrasında, Serkan Koç’tan yapılan bağışlara dair bir açıklama istediğini ve Serkan Koç’un kendisine bir e-posta ile dönüş yaparak toplanan bağış miktarını açıkladığını ifade etti. Melikoğlu “Herhangi bir isim listesi yoktu, Excel’de hazırlanmış bir tabloydu, o bağlantıya şu an ulaşılamıyor, (49/51 Film) web sitesine ulaşılamıyor” dedi. Bir bağışçı olarak kendisine hiçbir fatura veya makbuz verilmediğini açıklayan Melikoğlu “Bu gibi işler çok dikkatli yapılmalı” uyarısında da bulundu.

Melikoğlu aynı zamanda Serkan Koç tarafından bu yıl gösterime giren ve restorasyon sürecini anlatan Merküt isimli belgeselin gösterimine katıldığını ve belgeselde yardım eden insanlara ve yardım kampanyasına dair hiçbir bilgi verilmemiş olmasının kendisini son derece şaşırttığını ifade etti.

Tüm bunlar, Kartal İstimbotu restore edilirken yaşananların özeti. Peki, görünenin arkasında neler yaşandı? 

İlk olarak tekrar hatırlatmakta fayda var. TCMB kayıtlarına göre 2017 yılında doların ortalama değeri 3,5 Türk Lirası. 

49/51 Film’in başlattığı kampanya sayesinde halktan toplanan miktara dair kesin bir açıklama yapılmamış olsa da araştırmalarımız sonucunda şirketin ortağı Serkan Koç’un bir soru üzerine KKYP üyelerine gönderdiği kayıtlara ulaştık.

Kampanya 1 Aralık 2017 tarihinde başlatılıyor ve 1 Ekim 2018 tarihinde sona eriyor. Serkan Koç tarafından gönderilen belgelere bakıldığında bu süre zarfında kampanyaya “379 kişi ve 4 bin 543 kurum” isim yazdırıyor.

Ufak bir hesaplama yapalım. Bir kişinin isminin yazılması için gereken minimum bağış tutarı 100 TL (tüm bağışçıların bu miktarda bağış yaptıklarını kabul edersek) 4543 x 100 = 454 bin 300 TL. Ulaştığımız bazı bağışçıların bundan çok daha yüksek miktarlarda bağışlar yaptığına dair ifadeler mevcut. Zaten Serkan Koç’un kendi ifadesinde yer alan, halktan toplanan bağış fiyatı ise 586 bin 535 TL.

Bahsi geçen 586 bin 535 Türk Lirası’na ek olarak Deniz Ticaret Odası tarafından yapılan 25 bin dolarlık bir yardım söz konusu. Serkan Koç tarafından paylaşılan kayıtlarda gelirler toplamı 586 bin 535 TL + 25 bin dolar olarak gösterilirken giderler toplamı da 417 bin 948 TL + 25 bin dolar.

Gelirler ve giderler arasındaki farka ne olduğu bilinmiyor. Kaptan Levent Akson’un ifadelerine göre toplanan paralar restorasyon için yeterli gelmedi.

Tüm bu bağışçılar, çekilmesi vadedilen 1919 isimli sinema filmi için bağış yaparak isimlerinin Kartal İstimbotu’na yazılacağı konusunda bilgilendirildiler. Bağışçıların isimleri 49/51 Film’in web sitesine eklense de kısa bir süre sonra şirket satılıyor. Şirketin satılmasının bağışçıların isimlerinin yayımlanmasına nasıl bir engel oluşturduğunu biz de bilmesek de 49/51 Film yetkilileri şirkete dair her şeyi ortadan kaldırıyor. Bugün, bu isimlere, kampanya afişlerine ulaşmak imkânsız…

Bağışlar toplanırken, vadedilen 1919 filmi hiç yapılmadı…

49/51 Film satıldı ve şirkete ve filme dair her şey internet üzerinden kaldırıldı. Yine de internette hiçbir iz kaybolmayacağından bağış kampanyasına dair kanıtları bulduk.

49/51 Aydınlık Gazetesi’nin de bağlısı olduğu anlaşılan bir grup tarafından satın alındı. Esasen Merküt isimli belgeselde Çiçek Tersanesi’nin Kurucusu Celal Çiçek’in de “Bana bu Ulusalcılar dediler” şeklinde bir ifadesi yer alıyor.

Serkan Koç, Kartal İstimbotu’nun hikâyesini anlattığı Merküt isimli belgeselini 2024 yılında yayımladı. Filmin ilk gösterimi Kadıköy Belediyesi tarafından yapıldı. Belgeselde bağışlardan hiç bahsedilmedi.

MarineDeal News ise soruyor: 

  • Halktan toplanan paralara ne oldu? 
  • Bu paralar nasıl muhasebeleşti? 
  • Hangi kalemlere ne kadar harcandı? Bağışçıların isimleri neler? 
  • Bu isimlerin listesi son muhataplara noter tasdikli teslim edildi mi? 
  • Geminin yanında sergilenmesi gereken isimlere dair 3 boyutlu nasıl bir eser çalışması yapıldı?

Skandallar burada bitmiyor… KKYP Başkanı Tümamiral (E) Cem Gürdeniz’in yaptığı bir telaffuz hatası Kartal İstimbotu’na dair gerçeklere gölge düşürmeye devam ediyor. Nedir bu karmaşa? Sorup araştırdık.

Enterprise ve Entreprise karmaşası: Tarihi bir yanlış mı?

Biri İngilizce biriyse Fransızca olan iki kelime, Enterprise ve Entreprise. 

İkisi de aynı anlama gelse de ait oldukları diller ve okunuşları birbirinden farklı. 

Kartal İstimbotu Kurtarma ve Yaşatma Platformu Başkanı Amiral (E) Cem Gürdeniz, restore edilen geminin açılış töreninde yaptığı konuşmasında geminin ismini “Enterprise” olarak telaffuz ettiğinden, birçok kaynakta mevcut gemi bu isimle anılıyor. Oysa Bureau Veritas kayıtlarında mevcut olan ve Fransız Donanması ile Türkiye’ye geldiği söylenen geminin ismi Entreprise. Aynı kayıtlarda, İngilizlere ait olan ve İngiltere’ye gönderilen başka bir gemi daha var. Sürpriz değil, onun ismi ise Enterprise…

İşte yaratılan bu kavram karmaşası sebebiyle tarihî bir yanlış yayılıyor, gemiye dair araştırmalara gölge düşüyor. Platform, bu yanlışı düzeltme girişiminde bulunmuyor. 

Kartal İstimbotu hakkında ortada dolaşan bilgiler son derece kafa karıştırıcı, tarih bilimine uygun bir iz sürme metodunun izlendiğini söylemek mümkün değil. Sunulan bilgiler son derece kişisel araştırmalardan ibaret. Bununla birlikte bu araştırmanın teşvik edilmesinin sorumluluğunun, geminin restore edilmesi sorumluluğunu alan Kartal İstimbotu Kurtarma ve Yaşatma Platformu tarafından üstlenilmesinin gerektiği söylenebilir. Maalesef, Platform bunun yerine elde olan bilgi karmaşasına bir yenisini daha eklemiş. 

Kartal İstimbotu Enterprise mı yoksa Entreprise mı? Bu durum basit bir telaffuz hatası mı? Geminin ismine dair gerekli araştırmalar Platform tarafından yürütülmedi mi? Şimdi ise Kartal İstimbotu’na dair iddialara geliyoruz…

Kartal İstimbotu’nun önemi

Kartal İstimbotu’na dair resmî kaynaklarda birçok bilgi bulmak mümkün. Bunlardan biri de İstanbul Valiliği. Valilik, internet sitesinde Kartal İstimbotu’nun tarihimizdeki yeri ve önemine dair aşağıdaki satırlara yer veriyor:

Birinci Dünya Savaşı’nı yenik tamamlayan Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul işgal edilmiş ve İtilaf devletlerinin 55 parçalık donanması Boğaziçi’ne intikal etmeye başlamıştır. Bu sırada Haydarpaşa Garı’nda bulunan Mustafa Kemal iskelede bekleyen Fransız işgal kuvvetlerine ait Enterprise (Kartal) istimbotuna binerek, Haydarpaşa’dan Galata’ya hareket etmiştir.

Demirli savaş gemilerinin arasından geçerek ilerleyen istimbotta bulunan üzüntü içinde ağlayan Mustafa Kemal Atatürk’ün yaveri Cevad Abbas’a Mustafa Kemal Atatürk “Geldikleri Gibi Giderler!” sözünü söyler. Bu söz Kurtuluş Savaşı’mızın ilk işareti olur. (İstanbul Valiliği)

Kurtuluş Savaşı’na dair ilk işaretin verildiği yer olarak bilinen Kartal İstimbotu Atatürk’ün yaveri Cevad Abbas’ın anılarında ismiyle yer almasa da o gün orada bulunan bir başka isim Ferit Dalay’ın hatıratında yer alıyor. Ferit Dalay’ın anıları ise Dr. Fethi Tevetoğlu tarafından kaleme alınıyor. Tevetoğlu’nun aktarımı bu anıya dair en bilinen aktarımlardan biri olsa da daha öncesinde, 1936 yılında Hikmet Bayur, Atatürk’ün Hayatı ve Eserleri isimli kitabında Kartal İstimbotu’na aşağıdaki satırlarla yer veriyor:

Mustafa Kemal İstanbul’a 13 Kasım sabahı varır. Dr. Rasim Ferid (Talay) Haydarpaşa’da kendisini karşılamaya gelmiştir. O gün İtilaf donanması İstanbul önüne gelmektedir. Aralarında Yunan kruvazörü Averof da bulunmak üzere altmış kadar savaş gemisi yavaş yavaş Haydarpaşa’nın önünden geçerler. Bu iş bitinceye kadar Anadolu-Rumeli kıyıları arasında gidiş-geliş yasak edilmiştir ve Mustafa Kemal ile Doktor bu geçişi ağır düşüncelerle seyrederler. O sırada Mustafa Kemal “Hata ettim, İstanbul’a gelmemeliydim, ne yapıp yapıp Anadolu’ya dönmenin çaresine bakmalı” der. Düşman donanmaları gösteri geçişi bitince saat 3 den sonra Mustafa Kemal ile Doktor, Kartal istimpotu ile Galata’ya geçer ve oradan Pera Palas Oteline giderler.2 

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 1991 yılı, 21’inci sayı, Syf. 621-638 

Kartal İstimbotu bir mit mi?

Kartal İstimbotu’nun varlığına dair iddialar bu anılara dayanıyor. Aynı zamanda geminin boyutlarından yola çıkarak yapılan çalışmalarda o dönem Fransız Ordusu tarafından İstanbul’a getirilmiş, ismi Kartal olarak değiştirilmiş bir gemi olduğu belirtiliyor, İstanbul’un işgalinden sonra gemi Seyri Sefain İdaresi tarafından alınıyor. Bu gemiye dair kayıtlar Fransız Klas Kuruluşu Bureau Veritas’a ait sicil defterinde mevcut. Yine eski İstanbul Liman Müdürü İhya Görgün’e ait notlarda “Kartal Römorkörü” isimli gemiye ait kayıtlar Bureau Veritas kayıtları ile uyuşuyor.

Bureau Veritas’a ait kayıtlarda eski ismi ENTREPRISE olan Hollanda’nın Slikkerveer şehrinde 1911 yılında üretilmiş ve sonrasında Fransa’ya ihraç edilmiş bir gemi mevcut. Bu gemiye ait bilgiler ise aşağıdaki gibi:

Bureau Veritas 1914 yılı Register Book kayıtlarının 496’ncı ve 497’nci sayfalarında 71 numara ile yer alan bilgilere göre, ENTREPRISE römorkörü 1911 yılında C. Hollanda Slikkerveer’de Boele & Zonen Shipyard’ta, Fransız şirketi Cie Française du Port Rio-Grande-do-Sul için inşa edilmiş.

Kartal İstimbotu’na dair Alman araştırmacı Mr. Johen Kruesmann’ın verdiği bilgileri Kaptan Levent Akson tarafımıza iletti. Kruesmann’a göre de 1911 yılında inşasının tamamlanmasından sonra 1919 yılına kadar sırasıyla aşağıdaki şirketler/kurumlar tarafından sahiplenilmiş:

  • Cie. Française du Port de Rio-Grande-do-Sul S.A., Paris, p.o.r. Rio-Grande-do-Sul (m) Daydé & Pille, Fougerolle Frères & J. Groselier, Paris /Bz in 1911.
  • Marine Nationale-tug- /Fr. on 13.07.1917
  • Decommissioned at Istanbul on 24.10.1919.

Alman Deniz Tarihi araştırmacısı Johen Kruesmann da verdiği bilgilerde Kartal İstimbotu’nun eski ENTREPRISE gemisi olduğunu doğruluyor. 

Levent Akson’un gazetemizle paylaştığı Kruesmann’ın römorköre dair sağladığı bilgiler ise aşağıdaki gibi:

Tug/Steel/Screwsteamer (TCIJ) 590 Bld.: Wed. C. Boele & Zonen, Slikkerveer  L: 1911 T: 08.09.1911

Eng.:T3cyl 175ihp Alblasserdamsche Maschinefabriek

86gt 11nt

Loa=24,5m Lpp=22,0m B=4,85m D=2,5m

08.09.1911: ENTREPRISE S.A. Entreprises de Travaux Publics-Ackermans & Van Haaren, Antwerp /Be 1911: ENTREPRISE Cie. Française du Port de Rio-Grande-do-Sul S.A., Paris, p.o.r. Rio-Grande-do-Sul (m) Daydé & Pillé, Fougerolle Frères & J. Groselier, Paris /Bz 13.07.1917: ENTREPRISE Marine Nationale-tug- /Fr 24.10.1919: decommissioned at İstanbul 26.12.1919: sold to Cie. Française de Remorquage, de Pilotage & de Sauvetage S.A, Paris 21.09.1920: ENTREPRISE Cie. Française de Remorquage, de Pilotage & de Sauvetage S.A, Paris (m) S. Pandermalis, İstanbul /Fr 1923: KARTAL Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi, İstanbul 01.07.1933: KARTAL Devlet Denizyolları İstanbul Liman İşletmesi, İstanbul 01.01.1938: KARTAL Denizbank Umum Müdürlüğü İstanbul Limanları İşletmesi, İstanbul 01.07.1939: KARTAL Devlet Denizyolları İstanbul Liman İşletmesi Umum Müdürlüğü, İstanbul 01.05.1944: KARTAL Devlet Denizyolları ve Limanları İşletmesi Umum Müdürlüğü, İstanbul 01.03.1952: KARTAL Denizcilik Bankası T.A.O. İstanbul Limanları İşletmesi, İstanbul 1954: renamed KARTAL II 1974: sold and convt. into motortug: Skoda 500bhp 1974: KARTAL II Metear Dalgıç Balıkadam Teoman Ergene Aret Hovagimyan K.Ş., İstanbul 07.05.1979: KARTAL II Metear K.Ş. Teoman Ergene Halefleri ve Aret Hovagimyan, İstanbul 31.12.1982: KARTAL II Metear Deniz İşleri ve T.A.Ş., İstanbul 2017: sold to an independent association named “Rescue and Restoration of Kartal” for conversion into museum ship 13.11.2017: entered Deniz Endüstrisi A.Ş. Çiçek Tersanesi, Tuzla for rebuilding and repairs 13.11.2018: works finished, handed over by the platform to Turkish Navy, vessel moored at T.C. İstanbul Tersanesi Komutanlığı at Pendik

***

Akson, telefonda yaptığı açıklamalarda Kartal İstimbotu olarak restore edilen geminin birebir bu ölçülere sahip olduğunu ve ölçümlerin kendisi tarafından yapıldığını ifade ediyor. Akson, aynı zamanda geminin 13 Kasım 2018 yılındaki açılışa yetiştirilme süreci boyunca restorasyonda aktif rol alıyor. 

KKYP ve Akson’un iddiaları yukarıda bahsi geçen Hikmet Bayur’un anıları, Bureau Veritas kayıtları ve Kruessmann tarafından sağlanan bilgilere dayanıyor.

Gelelim madalyonun diğer yüzüne, geminin gerçekliğine dair “öteki” iddialara. 

Tüm bu öteki iddiaların sahibi Gazeteci Osman Öndeş. Öndeş, gemiye dair bilgilerden yola çıkarak, geminin tarihi hakkında kendi araştırmasını yürütüyor. Son yaptığımız video haberi okumuş olacak ki tezlerini e-posta ile tarafımıza iletti. Öndeş’in, elde ettiği verilerden yola çıkarak ortaya attığı iddia Kartal İstimbotu’nun Atatürk’ün bindiği gemi olmadığı, Atatürk’ün eski bir motorla karşıya geçtiği. (Bu ifade Yaver Cevad Abbas’ın Son Posta Gazetesi’ne verdiği röportajda yer alıyor.) Öndeş gemiye dair kayıtları Hollanda’nın tarihî gemiler için kullandığı Stichting Maritiem Historische Databank’ta arıyor, buradan bilgi elde edemeyince Dutch Maritime Database adına George Snijder ile görüşüyor ve Scheepvarart Index arşivini inceleme şansı elde ediyor.

Öndeş, yaptığı araştırmalar sonucunda gemiye dair herhangi bir bilgi bulamıyor. Bilgi eksikliği kendisini şüpheye düşürmeye yetecek düzeyde olsa da geminin varlığını reddedecek kadar kesin kanıtlar mevcut değil. Söz konusu Boele & Zonen Tersanesi’ne ait kayıtlar son derece yetersiz, bu küçük tersane Slikkervver’de kurulmuş. Uzunca süre büyük üretimler yapmıyor birden fazla kere batıyor ve ailenin farklı üyeleri tarafından yeniden kuruluyor hatta daha sonra bulunduğu ilk yerden taşınıyor. Tersanenin kurulduğu ve sonrasında taşındığı bölgeler Rotterdam’ın biraz altında, kanal kıyısında suya son derece yakın fakat şehre uzak bölgeler.

Öndeş de araştırması esnasında Snijder’den “Hollanda’da yüzlerce tersane olduğu ve bu tersanelerde yurt dışına satılan gemilere dair detaylı kanıtlar bulunmadığına” dair bir cevap alıyor. Bunlarla da yetinmeyen Osman Öndeş, ayrıca Lloyd Register’a ait kayıtlardan bahsi geçen gemiyi arıyor fakat bu kayıtlarda benzer bir gemiye rastlamıyor. Kendisinin bu veri yetersizliğinden yaptığı çıkarım da Kartal İstimbotu’nun İstanbul’a hiç gelmediği oluyor.

Stichting Maritiem Historische Databank arşivinde kayıtlara rastlanılmaması son derece doğal çünkü el değiştiren ve taşınan tersanenin yalnızca 1903-1920 arasındaki kayıtları mevcut ve burada üretildiği listelenen 7 gemi var. Bu nedenle bu veri tabanında bir şeye ulaşılamaması beklenmedik bir durum değil. Snijder’in de açıkladığı gibi, o dönem üretilen gemilere dair genel bir kayıt eksikliği söz konusu.

İşte, iki tarafından da Kartal İstimbotu’na dair ortaya atılan iddialar ve dayanakları bunlar. Osman Öndeş, farklı bir metotla yola çıkmış olsa da istimbotun varlığını reddetmeye yetecek kadar güçlü kanıtlar söz konusu değil. Diğer yandan KKYP’ye ait iddiaların kanıtları daha çeşitli… Bu konu hakkında kararı siz okuyucularımıza bırakıyoruz. 

49/51 Film’in kuruluşu

Tüm olayların merkezinde duran şirket… 49/51 Film’in kuruluş süreçlerini ve sonrasını takip ettiğimizde de bir hayli ilgi çekici birkaç nokta ile karşılaştık.

49/51 Film’in kuruluşu 6 Şubat 2015 yılında 8753 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 619’uncu sayfasında belirtildiği üzere “49 51 Film Prodüksiyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” ismi ile kuruldu.

Şirket kurulduğunda iki ortağı vardı, bunlardan biri daha sonra ortaklığı devam edecek olan Serkan Koç, diğeri de kısa süre sonra payını İbrahim Benli’ye ve Serkan Koç’a devrederek şirketten ayrılacak olan İsmet Öğütçü’ydü.

Kuruluşunun ardından 28 Nisan 2016 yılında 9064 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nin 452’nci sayfasında yer alan bilgilere göre şirket bu tarihte tescillendi. Şirket bu dönemde ve öncesinde İstanbul ilinin Beyoğlu ilçesinde ikamet ediyordu.

25 Ekim 2016 tarihinde 9183 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nin 615’inci sayfasında yer alan bilgilere göre 49 51 Film Prodüksiyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortaklarından İsmet Öğütcü 5 bin TL değerindeki hissesini İbrahim Benli’ye, 100 TL değerindeki hissesini de Serkan Koç’a devretti. Bu kararla birlikte, şirket müdürü seçilen 2 ortak, gelecekteki üç yıl boyunca “şirketi idari ve mali her türlü iş ve işlemde” eşit yetki ile yönetecekti.

49 51 Film Prodüksiyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi 16 Mayıs 2017 tarihinde 9327 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nin 905’inci sayfasında yer alan bilgiye göre adresini Beyoğlu’ndan, İstanbul Beylikdüzü’ne taşıdı.

Aradan geçen iki yıl ve Kartal İstimbotu restorasyonu (13 Kasım 2018) sonrasında, 6 Şubat 2019’da Ticaret Sicili Gazetesi’nin 9761’inci sayısının 1190’ıncı sayfasında yer alan bilgilere göre 49 51 Film Prodüksiyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortaklık yapısının ve tasfiyesinin görüşülmesi konusunda bir toplantı daveti yayımlandı.

Çok geç kalınmadan şirket, tüm hukuki ve mali yükümlülükleri ile birlikte iki ortağı tarafından satıldı.

11 Ekim 2019’da, 9928 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nin 549’uncu sayfasında yer alan bilgilere göre bu tarihten sonra 49 51 Film Prodüksiyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi artık Görev Holding Anonim Şirketi’ne devredildi.

Görev Holding ise Ticaret Sicili Gazetesi kayıtlarında yer alan bilgilere göre 17 Şubat 2017 tarihinde kuruldu. Şirketin, 9349 sayılı Gazetede yer verilen bilgilere göre 12 Haziran 2017 tarihinde tescillendiği görülüyor.

Görev Holding Anonim Şirketi’ne bakıldığında, şirketin İmece Basın ve Yayıncılık Ltd. Şti’nin de bir parçası olan, aynı zamanda Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi’nin de yönetimindeki kişilerin dâhil olduğu bir grubun parçası olduğu görülebiliyor.

***

Tüm bunlardan sonra 26 Temmuz 2021 tarihli 10373 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nin 481’inci sayfasında yer alan bilgilere göre Serkan Koç kendi ismiyle Serkan Koç, Kam Film Prodüksiyon isimli şirketini kuruyor. Şirketin merkezi yine Beylikdüzü’nde yer alıyor. Koç, bu şirketi kurmasının ardından Kartal İstimbotu restorasyon sürecini anlattığı Merküt isimli belgeseli yapıyor ve belgesel 2024 yılında Kadıköy Belediyesi tarafından gösterime alınıyor. Ancak 1919 filmi değil de Merküt ismiyle yer alan belgeselde Yönetmen Serkan Koç’un Kartal İstimbotu için aynî ve restore edildiği tersaneye yapılan nakdi yardımlardan bahsetmediği görülüyor. Tüm araştırmalarımız işte o belgeselde Gazeteci Gökhan Karakaş’ın sorularını yanıtlayan Yönetmen Serkan Koç’un şu sözleriyle başladı. 

“Tercihimiz şuydu, ‘Sinema filmini tamam yapalım, ama biz önce şu gemiyi bir kurtaralım. Yani biz burada film için kullanılması gereken bütçe ile gemiyi satın aldık. Ve şu anda neredeyse bir yıldır Kartal’ın kurtarılması projesine… (araya Gökhan Karakaş’ın konuşması giriyor “başka hiçbir şeye enerjinizi vermediniz” diyerek) Teknik şeyimiz, düşünsel yeteneğimiz her şeyimizi buna vakfettik. Çünkü bunun bir belgesel filminin de yapılması gerekiyor Gökhan.”

Kartal İstimbotu çok büyük fedakârlıkla, Türk halkının toplumsal her konuda olduğu gibi yüce gönlünü ortaya koyup yaptığı bağışlarla ortaya çıktı. Türk denizcileri sözde değil özde elini taşın altına koydu, aynî ve nakdi yardımlarıyla Kartal’ın restorasyonu yapıldı. Ancak halkımıza vadedilen ve yardım toplanan 1919 filmi çekilmedi. O dönem 49/51 Film şirketi, Merküt isimli belgeselde de üstte bahsettiği gibi Kartal’ın ilk etapta satın alınması için verdiği parayı, halktan gelen paralar içinden tahsil etti. Bu bilgiye ise belgeselde yer vermedi. Bu bilgiyi ise Kaptan Levent Akson verdiği röportajda bize aktardı. 

Belgeselde 1919 filminin çekilmediği ancak bu tarihi olayın bir belgeselinin çekilmesi gerekliliği vurgulanırken, belgeselde yardım yapan halkımızın isimlerine ve her türlü desteği sağlayan sivil bahriye şirketlerine yer verilmedi. Bu isimlerin listesi kimde, kim ne kadar yardım yaptı, bilemiyoruz. Kartal’ın sergileneceği alanda yer alacağı belirtilerek, “Her bir isim için 100 TL bağış yap, sen de dilediğin kadar isim yazdır, her isim 100 TL” denilerek vaatlerde bulunuldu, halk bağış yaptı ama isimler ortada yok. Bu isimler Kartal, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’na teslim edilirken de verilmemiş üstelik. Nasıl bir tasarımla yer alacakları veya hazırlanmış bir isimler heykeli, anıtı, tuğlaları teslim edilmiş mi diye sorduk. Bir bilgileri yok.

49/51 Film'in çevirdiği film ve olaylar silsilesi: Para nerede, film nerede?

Kartal Römorkörü, Atatürk’ün “Geldikleri gibi giderler” sözünü söylediği 13 Kasım 1918 tarihinden tam 100 yıl sonra Kaptan Levent Akson’un restorasyonuna liderlik edip adeta gecesini gündüzüne kattığı insanüstü çabalarıyla, eksik kaldığında da maddi katkıyı da kendinden katması ve Atatürk için birlik olan imece ile yetiştirildi. Türk denizcileri de Kaptan Levent Akson’un bu projenin başında olmasından son derece memnundu. Akson, Türk denizcilik sektöründe “konuşmayan, yapan” kişi olarak da bilinir. Bu projede teknik lider olması ile Kartal İstimbotu ortaya çıktı.

Kartal, 13 Kasım 2018’de Çiçek Tersanesi’nde destek yardımlarıyla imece olarak düzenlenen bir törenle, basın mensuplarının önünde resmî bir protokolle İstanbul Tersanesi Komutanlığı’na resmen teslim edildi. Kartal’ı uygun gördüğü alanda sergilemek artık Deniz Kuvvetlerimizin uhdesindedir. Kartal Römorkörü o dönemden sonra İstanbul Tersanesi Komutanlığı Komutanı Tuğamiral Erdinç Yetkin’in gözetimindedir. Deniz Kuvvetlerimiz Kartal’ın sergileneceği yerle ilgili en doğru kararı verecektir. Ve halkımız müsterih olsun Kartal’a çok iyi bakıldığından emin olabilirler.

Bu dosyanın hazırlamasının esas sebebi bir yanlışın üzerinin kapatılmaması ve o yanlışın tekrar yapılmaması, halkımızın bilinçlenmesi, manevi değerleri üzerinden vatandaşımızın iyi niyetinin suistimâl edilmemesi, edildiyse gerçeklerin ortaya çıkartılarak gereğinin yapılması için hazırlandı. 

O dönem halkımızın “Atatürk”, “1919” gibi tarihi ve manevi hassasiyetleri kullanılarak 49/51 Film şirketinin para toplamasının doğru ve yasal olmadığına karşın tüm uyarılarımızı sözlü ve yazılı olarak Platform yetkililerine ilk biz yapmıştık. Kaptan Levent Akson ve başkaca şahitler bunu doğruluyor.

Çekilen belgeselde yer alan söylemler ve görüntüler gerçeği tam yansıtmamaktadır. O eksik söylemler nedeniyle bu dosyayı hazırladık. Halkımız bilsin istedik.

Aşağıdaki 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun tüm vatandaşlarımızın hatırlamasında fayda var.  

49/51 Film şirketinin ortakları İbrahim Benli ve Serkan Koç’un, “tüm paylarını hukuki ve mali yükümlülükleriyle Görev Holding’e devrettikleri” 11 Kasım 2019 tarihli 9928 sayılı, Ticaret Sicili Gazetesi’nin 549’uncu sayfasında yazılı. 

Yetkililerin bu yardım toplama kampanyasının afişinin Merküt Belgeseli’nde de yer alan “Ziraat Bankası”na ait olduğu net görülen, ilgili hesabı bulup, hesap hareketlerinin ilgili tarih aralığında incelenmesi hususunda konuya hassasiyetle eğileceklerine inanıyoruz. Bağış yapan vatandaşlarımızın (internetten kaldırılan) isimlerinin tespit edilip, Müze Gemi Kartal’ın sergileneceği alanda noter tasdikli olarak, ilgili merciye teslim edilmesini ivedilikle bekliyoruz.

2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu1

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün www.siviltoplum.gov.tr adresinde “Yardım Toplama İzni”2 başlığı altında yer alan bazı kısımları aşağıda italik olarak okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz.

“Yardım toplama ile ilgili usul ve esaslar 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu ve 27/12/1999 tarihli ve 23919 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yardım Toplama Esas Ve Usulleri Hakkında Yönetmelikle düzenlenmiştir.

Bu kapsamda, Kanunun 3’üncü Maddesine göre kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler. Kanunun 6’ncı Maddesi’nde kişiler ve kuruluşların yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamayacakları belirtilmiştir.

Aynı Kanun’un 7’nci Maddesi’ne göre yardım toplayacak kişi ve kuruluşlar yardım toplama faaliyetini, bir ilçenin sınırları içinde gerçekleştirecekse o ilçenin kaymakamlığından, bir ilin birden fazla ilçesinde gerçekleştirilecekse o ilin Valiliğinden, birden fazla ilde yürütecekse, yardım toplama faaliyetine girişecek gerçek veya tüzel kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valiliğinden izin almaları gerekmektedir. Bu doğrultuda, Kanunun 8’inci Maddesi gereği yardım toplayacaklar isteklerini bir dilekçeyle izin vermeye yetkili makama bildirirler.

Müracaat dilekçelerinde Yönetmeliğin 6’ncı Maddesi gereği;

  • Hangi amaçla ve ne miktarda yardım toplanacağı,
  • Yardım toplama faaliyetlerinin sürdürüleceği il ve ilçeler,
  • Yardım toplama şekillerinden hangilerinin kullanılacağı, (Kanun’un 5’inci Maddesi’nde makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tâbi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabileceği belirtilmiştir.)
  • Kaç kişi çalıştırılacağı,
  • Yardım toplamada kullanılacak makbuz miktarına yer verilir.

Tüzel kişiliği haiz kuruluşların müracaatlarında kuruluşun yönetim organlarında görevli olanların, gerçek kişilerin yardım toplaması halinde ise sorumlu kurul üyelerinin ve yardım toplama faaliyetlerinde görev alacakların açık kimlikleri ve adres bilgileri belirtilir. (Kanun’un 11’inci Maddesi’nde yardım toplama faaliyetinin gerçek kişiler tarafından yürütülmesi halinde en az üç kişiden oluşan sorumlu kurul oluşturulması zorunlu olduğu, tüzel kişilerin sorumlu kurulunun ise yönetim organları olduğu belirtilmiştir.)” 

1 https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=2860&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

2 https://www.siviltoplum.gov.tr/ankara/yardim-toplama-izni

Bu haberin/makalenin/çevirinin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın